WHY?

Son dönemler kendime sorduğum tek soru var:

Neden? 

Ne zaman kendime 'neden?' diye sorsam aklıma Bay Smith geliyor. Bu soruyu en çok ona yakıştırıyorum. İçli içli soruyor;

- "Neden bay Endırsın neden?" 

Adam sistemin önemli bir parçası. İnanılmaz bir bilgiye sahip. Kahinin gözlerini almış, her şeyi biliyor. Öyle bir soruyor ki... Sanki cevabı öğrense dünyanın sırrına vakıf olacak, her şeyi baştan yaratabilecek. Yaşamak istediği dünyanın temellerini o cevap sayesinde atabilecek. Aynı bir devlet gibi... 

Soruyor;

- “Neden Bay Endırsın? Neden? Neden?” 

Bir şey eksik, anlayamıyor... Aslında şaşkın. Bilinci öyle aşmış ki, kötülüğü anlayamıyor. İnsanın neden bir hayvana tecavüz etme ihtiyacı duyabildiğine inanamıyor. Hayvani ve cinsel güdülerin nasıl bu kadar şeyin önüne geçebildiğine, birinin çıkıp kişisel çıkarları için diğer tüm türün üzerinde tepinmesine yahut sadece düşünceleri yüzünden ezilmesine, aşağılanmasına, ötekileştirilmesine hatta öldürülmesine aklı ermiyor. Çaresiz. Bir bilene soruyor.

- "Neden bay Endırsın neden?" 

Benim nedenlerim o kadar içli değil tabi. Ben öylesine soruyorum. Hiç Smith kadar büyük sorularım olmadı. Hiç Smith kadar derinden bir şeyi merak etmedim. Benim metriksimin sorunu bu. Her şey kusursuza yakın bir orospu çocukluğu doğallığında. 

Ve bu küfür gibi ruh hali o kadar normalleşmiş ki, kimse neden diye sorma ihtiyacı duymuyor. Yüzeysel meraklar, anlık tatminler. Sonunda hiçbir şeyi değiştiremeyeceğini kabullenip, cezayı Allah’tan beklemeye kadar gidiyor iş. Ben de ellerimi kutsal televizyona uzatıp soruyorum.

- "Neden Acun abi neden?" 

Neden Turabi? Neden hep bu klasik tip? Her filmde her reklamda, siyasette sanatta neden bu kafa? Neden öbürü değil? Neden soğuk bu çay? Neden dakika başı reklam giriyor yutup videolarına? Neden markete geçen sefer elli beş lira verdim şimdi yüz elli lira ödüyorum? Neden karnımı ağrıtıyor bu basitlik? Neden bu güzel güneşli günde çalışmak zorundayım? Neden kızlar böyle davranıyor? Neden alışveriş? Karıya giden sıradan bir erkek neden ahlaksız da alışverişle kendini tatmin eden sıradan bir kadın masum? Neden çileğin güzelliği kendisinden başka hiçbir şeyde öyle güzel yansımıyor? 

İpin ucu işte böyle kaçıyor. Orijinal yapımda sistem her seferinde çöktü. Ben bu sorunu çözdüm. Benim metriksim hep sıradan çinko karbon insanlardan oluştu. Ve o ürünler avcı toplayıcı köklerine dek bağnazdı. Bunu kabullendim. Kafamda defalarca kurguladım hepsinde kusursuz çalıştı.

Benim metriksimin tek sorunu orijinal yapımın aksine seçilmiş halkın ağzına sıçmaya çalışıyor. 

Smith tekrar soruyor. Çıldırmak üzere. Bir cevap bulamazsa çok kötü şeyler yapacak. 

- “Neden Bay Endırsın? Bunu neden yapıyorsunuz? Neden vazgeçmiyorsunuz? Bir amaç için mi? hayatta kalmak için mi? Özgürlük mü yoksa gerçek mi? Barış için mi? Aşk için mi? Neden Bay Endırsın? Neden? Ne yapıyorsunuz Bay Endırsın? Neden eşeğin arkasındasınız? Neden orada bir tabure var?” 

Ve Endırsın, umursamazlığı ve Anadolu irfanı yüzüne yansımış, düşmanını yere devirmeye hazır, cevabı ajanın yüzüne patlatıyor:

- “Ya ne sikem?” 

Bu metrixte Smith’in yenilmesine sebep olan seçilmişin ölümcül yumrukları, caydırıcı önlemleri, tomaları, yasakları ve baskıları değil. Sonu nereye varır bilmem ama bence alnında kendi elinin iziyle kahırdan ölecek Smith... 


Sylvan Clownson
/201023





Yorumlar