tag:blogger.com,1999:blog-74007746242146399392024-03-20T02:26:28.887-07:00Sylvan ClownsonAnladıkça anlam değiştiren bir bukalemun.Sylvan Clownsonhttp://www.blogger.com/profile/11443192089193561194noreply@blogger.comBlogger38125tag:blogger.com,1999:blog-7400774624214639939.post-84314876951240925962024-03-20T02:20:00.000-07:002024-03-20T02:25:57.719-07:00/Şşşşş ya da Aklım Bir Karış Havada<p><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;"> <span style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"> </span></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">Aklım bir
karış havada. Hatta tam konum vermek gerekirse sağ taraftan iki karış güneye
doğru. Benim sağım. İçimdeki sıcaklara gitme arzusu ise yaklaşık boğazıma kadar
battığım şehir, borç ve yaşantıyı idame ettirme isimli sümüksü bir balçığa
saplanmış durumda. Kabaca hesaplarsak yaklaşık üç karışlık bir alanım özgür. O
da hep içsel kısımlarıma denk gelmiş. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">Uzun süredir
aşık olmadım. Çünkü çok uzun süredir aşık bir hayat sürüyorum. Hem de birkaç
manada. Midemdeki kelebekler 30-40 nesildir oradalar. Midemin duvarlarına sprey
boyayla arabesk sözler yazarak başlamışlardı şimdi bir medeniyet geliştirdiler.
Benim düşüncelerime, yaşam tarzıma uygun bir ütopya. Benim midem, benim
kurallarım. Ve o kelebekleri kah isteyerek kah istemeyerek ben yarattım. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">Bir süredir
sosyal medyayı sessizde kullanıyorum. Sebebi benim gibi düşünmeyenlere duyduğum
tahammülsüzlük. Bilinçsizliğe duyduğum bilinçsiz nefret. Cehalete güttüğüm
faşist yaklaşım. Herkes gibi benim de anlayamadığım şeyler var. Mesela doğa
mucizesi yahut Tanrı artığı ne olursa olsun, bunca yol kat edip akıllı bir
yaşam formu geliştirebilmiş bir organizma onca yetisine rağmen bilinçsizliği
neden seçer, cehaletle nasıl zırhlanır? <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">Yukarıda
saydığım salakça tutumlar kelebeklerime iyi gelmiyordu ben de sesinizi kıstım. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">Hem sessiz
daha güzel. Parmağımla modern yaşamı, sefaleti, aptallığı, şiddeti ve ona
duyulan tutkuyu sonraki saçmalığa doğru kaydırırken bir de onların seslerine
tahammül etmek zorunda kalmıyorum.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Dans
eden insanlar benim arka planda çalan müziğime oynuyorlar. Şiddet videoları
90’lar rap müziği ile çok iyi gidiyor. O an ne çalıyorsa artık. Acıklı bir
türküye salsa, Rock’n roll’a halay, chill bir şarkıya miting coşkusunu dine ait
bir şey sanan insanların ağız hareketleri. Sinirli, komik, ve aptal, sessiz insan
halleri. Sıradaki videoda birileri bir ara sokakta, uhrevi bir aşkla birini
öldürüyor. Ve arkada Bülent Ortaçgil çalıyor. <o:p></o:p></span></p>
<p align="center" class="MsoNormal" style="text-align: center;"><i><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">Gittim çünkü
eskittim kentin sokaklarını<br />
Kimsenin umurunda değil suratlar soğuk<br />
Ardımda çok şey bırakmadım<br />
Kalanları da almadım<br />
Denize doğru.<o:p></o:p></span></i></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">Videoların
sesi kısık çünkü büyük resimde sadece kendini gören bir narsistist sürekli
konuşuyor. Yirmi senedir konuşuyor. Her şey hakkında hiçbir şey söylüyor.
Tanrım, bir türlü susmak bilmedi. Ara ara sessiz kalıyor. Tamam diyoruz bu kez
harbiden sustu galiba. Bu kez büyük resimde sadece onu gördüğünü iddia eden
başkaları onun adına, onun ağzıyla, onun iradesiyle konuşuyor. Adeta onun her
şeye hükmedeceğini sanan binlerce tek yüzük. Hepsi tüm gücüyle sahibine dönmeye
çalışıyorlar ama onlara hükmeden tek adam Barad-dûr’u araplara satmış. Ama bu
süreçte bir miktar başarılı oldu. Tüm ülkenin kaderini kadim mordor lisanındaki
yasak bir harfe sıkıştırdı. Sauron’a küfür etmeyeceksek neden Ortadoğu’da
yaşıyoruz ki?<span style="mso-spacerun: yes;"> </span><o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">Videoların
sesi kısık çünkü onun bir şeyleri bildiğini iddia ettiği egoist sesini duyduğum
an bağırsağımdaki bakteriler harekete geçip beni ishal yapıyor. Kelebeklerime
zarar. Ne zaman kutsaldan, davadan, ekonomiden bahsetse, affedersiniz burayı
daha kibar anlatamayacağım; gidip çatır çatır sıçasım geliyor. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">Biiiz der
demez midemdeki kelebekler teker teker kendini öldürüyor. Ama ben kelebeklerimi
seviyorum. Bu yüzden onu görmezden gelmeye başladım. Başta zordu. Televizyona
besmele gibi adını ezberletmişler. Sesini kıstım. Her yere resimlerini,
sembollerini kazımışlar. Başımı çevirdim. İlgimi azalttım. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">Şimdi belediye
parkındaki kum havuzunda kumları avuçlayan bir çocuk gibi. Uzaktan onu izliyorum. Şımarık bir velet. Kumu bir sıkıyor
kedi boku. Birazdan elindeki kokunun farkına varacak ve ağlayarak annesine
koşacak. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">Bence aptalın
teki. Ama o parkı kendisinin sanıyor.<br /> <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><o:p><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;"> </span></o:p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">/24143<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><o:p><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;"> </span></o:p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi-P1NdwsLkM47XutD86zTsgRF-B_MTZEOGb6rkOR-3j5hlDK1f-N2kiohtP59ufZDpK4p1nfTSJTjtuLcRWNNUZ_AP_bGqPdDatqu5lT-EIQICgjASGeqX9YlAJUK8nvgxJgJBG9x0KKP63P0K9lbp_P3s3hDokmUE0kWnxA11d31OC6yJ-2-uPWEnTrU2/s555/be5b9cdb58f482e64c5be3760a41a427.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="555" data-original-width="500" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi-P1NdwsLkM47XutD86zTsgRF-B_MTZEOGb6rkOR-3j5hlDK1f-N2kiohtP59ufZDpK4p1nfTSJTjtuLcRWNNUZ_AP_bGqPdDatqu5lT-EIQICgjASGeqX9YlAJUK8nvgxJgJBG9x0KKP63P0K9lbp_P3s3hDokmUE0kWnxA11d31OC6yJ-2-uPWEnTrU2/s320/be5b9cdb58f482e64c5be3760a41a427.jpg" width="288" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><p></p>Sylvan Clownsonhttp://www.blogger.com/profile/11443192089193561194noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7400774624214639939.post-21720810960156509792024-01-11T01:06:00.000-08:002024-01-11T01:18:44.647-08:00 /yılın ilk karı<p class="MsoNormal"><span style="font-family: Calibri; font-size: large;">Yılın ilk karı düşüyor.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><o:p><span style="font-family: Calibri; font-size: large;"> </span></o:p></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: Calibri; font-size: large;">En azından benim gördüğüm ilk kar.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><o:p><span style="font-family: Calibri; font-size: large;"> </span></o:p></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: Calibri; font-size: large;">Çünkü son zamanlar gördüğüm şeyler çok kısıtlı. Duvarlar ve
onların sıkıcı rengi. Bir raf. Üzerinde eşyalar ve kitaplar olan. Hepsi de işe
yaramaz kitaplar… X dinine göre kızınızı nasıl yetiştirmelisiniz? El cevap,
Haşlanmış.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><o:p><span style="font-family: Calibri; font-size: large;"> </span></o:p></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: Calibri; font-size: large;">Tüm sistem benim hiçbir şey görmemem üzerine kurgulanmış
sanki. Sabahın karanlığında hala uykuda olduğundan emin beynim ve benim gibi
görünen binlerce sikko… Hepimiz aynı yere gidiyoruz ve hepimiz aynı şeyi
düşünüyor bile olabiliriz. Tüm günümüzü birkaç şeye bakarak geçiriyor, gün
battığında aynı yorgun zihinle aynı şeyi düşünerek eve dönüyoruz.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><o:p><span style="font-family: Calibri; font-size: large;"> </span></o:p></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: Calibri; font-size: large;">Gerçek bu ve şu kısacık ömrüm boyunca hiçbir zaman
gerçekliğin peşinden koşmadım. Çünkü kafamı kaldırdığım an orada olduğundan her
zaman emindim. Omzumun üzerine tünemiş iki melekten daha kesindi. Ağırlığını
veriyor, belimi büküyor, Tanrı’nın biyolojik bir mucizesi olan gözleriyle bana
bakıyordu. Öyle yazmak, günah filan ulvi dertleri yoktu misal. Tek işi benim
canımı sıkmakmış gibi pis pis gülümsüyordu. Birinin ağzında kokuyor, birinin
tenini örttüğü kumaşla bana çarpıyor, başkasına anlatırmış gibi kulağıma
derdini fısıldıyordu.</span></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: Calibri; font-size: large;"><o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><o:p><span style="font-family: Calibri; font-size: large;"> </span></o:p></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: Calibri; font-size: large;">Sürekli duyuyordum. Para sorunuydu, geçim sıkıntısıydı,
gelecek kaygısıydı, aptalca bir düğün telaşı, bitmek için başlamış sikik bir
ilişkinin ilk iki tarafıydı. Aileyi de işin işine katınca iş karışıyordu. Hep
karışır. Yeni boşanmıştı, yakını ölmüştü, salgında kaybetmişlerdi. Bunun gibi
binlerce zırva.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><o:p><span style="font-family: Calibri; font-size: large;"> </span></o:p></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: Calibri; font-size: large;">Dertlerini küçümsemiyorum ama kesin yargılardan ötürü hiçbir
zaman gerçeklikle işim olsun istemedim. Bir de devletle. Ama devlet sürekli
rakamlar açıklıyordu. Sürekli rakamlar. Ardışık sayılar.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><o:p><span style="font-family: Calibri; font-size: large;"> </span></o:p></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: Calibri; font-size: large;">(Bu gerçekliğin en büyük sorunu buydu. Herkes kafayı
sayılarla bozmuştu.)<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><o:p><span style="font-family: Calibri; font-size: large;"> </span></o:p></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: Calibri; font-size: large;">Şu kadar para, bu kadar hasta, şuncacık azık… Ekonomi,
astronomi,<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: Calibri; font-size: large;">parite… Dünyada kaç insan olduğu. Misal insanların sayısı
büyük başlara ve böceklere nazaran azdı. Kişi başına bilmem kaç tane şey
düşüyordu. Şu an kaç kişi öldüğünü on saniye içinde görebilirdiniz. O geçen on
saniye içinde kaç kişi doğduğunu merak edip ona bakarken harcadığınız sürede…
Aman tanrım!<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><o:p><span style="font-family: Calibri; font-size: large;"> </span></o:p></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: Calibri; font-size: large;">Kutsal İstatistik!<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><o:p><span style="font-family: Calibri; font-size: large;"> </span></o:p></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: Calibri; font-size: large;">Daha da çoğalmalıydık. Karıncaları geçmeliydik. Hepimiz
birer seks makinesiydik. Ortalaması kaç santimdi bunun? Devlet sürekli
rakamları<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: Calibri; font-size: large;">gizliyordu! Rakamlar çarpıtılıyordu. Rakamlar açıklanıyordu.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><o:p><span style="font-family: Calibri; font-size: large;"> </span></o:p></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: Calibri; font-size: large;">Siktiğimin reel sayıları.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><o:p><span style="font-family: Calibri; font-size: large;"> </span></o:p></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: Calibri; font-size: large;">Yılın ilk karı düşüyor.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><o:p><span style="font-family: Calibri; font-size: large;"> </span></o:p></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: Calibri; font-size: large;">Şu an yağdığını görebiliyorum. Sıcaktayım ve götüm rahatta.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><o:p><span style="font-family: Calibri; font-size: large;"> </span></o:p></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: Calibri; font-size: large;">Gerçek kulağıma evsizleri fısıldıyor. Faturayı ödemediği
için çocuklarını ısıtamayan babanın kendini nereye assa eski evin lanet
duvarları kırılmaz diye düşündüğünü anımsatıyor. Boş durmuyor; düşümdeki adama
da kendini öldürerek ne kadar bencil bir orospu çocuğu olduğunu hatırlatacak.
Adam da garibim, gerçeği kabullenip yorganı kafasına çekecek. Çünkü yarın işe
gitmek zorunda.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><o:p><span style="font-family: Calibri; font-size: large;"> </span></o:p></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: Calibri; font-size: large;">Tüm sistem onun bir şey görmemesi için kurgulanmış.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><o:p><span style="font-family: Calibri; font-size: large;"> </span></o:p></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: Calibri; font-size: large;">Yarın gün ağarmadan uyanıp kendisi gibi görünen binlerce
sikkodan biri olan<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: Calibri; font-size: large;">bana metroda çarpacak. Küfrü basacağım. Öfkemden çekinip
bana içinden küfredeceğinden eminim. Yahut biraz taşaklıysa dayılanacak.
Hırlaşacağız. Bıçak çekerse kaçacağım. Benden iriyse içimden geçen küfürleri
kibar bir pardonun arkasına gizleyeceğim. O bilecek saydığımı. Hayır, sayı
saymadığımı o da bilecek. İstesem kafa göz dalarım ama dedim ya gerçekle işim
olmaz.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><o:p><span style="font-family: Calibri; font-size: large;"> </span></o:p></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: Calibri; font-size: large;">Gerçekten.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><o:p><span style="font-family: Calibri; font-size: large;"> </span></o:p></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: Calibri; font-size: large;">/212312<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><o:p><span style="font-family: Calibri; font-size: large;"> </span></o:p></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: Calibri; font-size: large;">Palyaço Fanzin'in 24. sayısında yayımlanmıştır.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: Calibri; font-size: large;">Link:<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: Calibri; font-size: large;"><a href="https://drive.google.com/file/d/1r6z9gEFPJDGmBAKBKjtSfYgbgncf7BbT/view?usp=drive_link">https://drive.google.com/file/d/1r6z9gEFPJDGmBAKBKjtSfYgbgncf7BbT/view?usp=drive_link</a><o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: Calibri; font-size: large;"><br /></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiOrvoYwFDoc7F5qmLbowpU9PwtrDwYhNJrBIJxd8RA6_loK0ok8KfLgkFzNXPTd1U_fNFzX706pshiBvZkRvtVsJ-9VrgwUe3ZDdxTXXrBTkn_QHKkoELqVdzf4WC4BcTTcfsBrR-l7vQ_bRr-spOd5JJTGD5Xkvg29jsSNAIDED8jvgwtR3nuCexsuwA4/s2480/PALYACO%20%C4%B0S%C4%B0M%20copy.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="font-family: Calibri; font-size: large;"><img border="0" data-original-height="1127" data-original-width="2480" height="291" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiOrvoYwFDoc7F5qmLbowpU9PwtrDwYhNJrBIJxd8RA6_loK0ok8KfLgkFzNXPTd1U_fNFzX706pshiBvZkRvtVsJ-9VrgwUe3ZDdxTXXrBTkn_QHKkoELqVdzf4WC4BcTTcfsBrR-l7vQ_bRr-spOd5JJTGD5Xkvg29jsSNAIDED8jvgwtR3nuCexsuwA4/w640-h291/PALYACO%20%C4%B0S%C4%B0M%20copy.png" width="640" /></span></a></div><span style="font-family: Calibri; font-size: large;"><br /></span><p class="MsoNormal"><span style="font-family: Calibri; font-size: large;"><br /></span></p><p style="-webkit-font-smoothing: antialiased; -webkit-tap-highlight-color: transparent; background-color: white; box-sizing: border-box; color: #020202; counter-reset: list-1 0 list-2 0 list-3 0 list-4 0 list-5 0 list-6 0 list-7 0 list-8 0 list-9 0; cursor: text; margin: 0px; padding: 0px;">
</p><p class="MsoNormal"><o:p><span style="font-family: Calibri; font-size: large;"> </span></o:p></p><p></p>Sylvan Clownsonhttp://www.blogger.com/profile/11443192089193561194noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7400774624214639939.post-64865749731899330532024-01-02T05:24:00.000-08:002024-01-02T05:24:59.313-08:002024 ün İlk zİN'i - Yeni Başlayanlar için Modern Sanat<p>zİN'e dön ey okur!!!</p><p><br /></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQpH_Dk0ci9HWA8pFr6m18POq4QPJFk83IYv6CelXoDPICAsfI5zwvyIBz7vZfmpTcfVh7pyskf-_Czfyvdk8qEvwllKL7fp6R9ul2R33n9sfUZGAI6sbIma4kiQOFWA5kITZXwDwAdZjbzXgg67URMS4L6aArv8oo1IWZe7Eb0P0DlcKd1awntOHeIQZO/s1748/kap.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1282" data-original-width="1748" height="235" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQpH_Dk0ci9HWA8pFr6m18POq4QPJFk83IYv6CelXoDPICAsfI5zwvyIBz7vZfmpTcfVh7pyskf-_Czfyvdk8qEvwllKL7fp6R9ul2R33n9sfUZGAI6sbIma4kiQOFWA5kITZXwDwAdZjbzXgg67URMS4L6aArv8oo1IWZe7Eb0P0DlcKd1awntOHeIQZO/s320/kap.jpg" width="320" /></a></div><br /><p><br /></p><p><br /></p><p><br /></p><p><br /></p><p><br /></p><p><br /></p><p><br /></p><p><a href="https://drive.google.com/file/d/14QXh1cw6jV6TuuquAaJIFhb9Ln6U88Ps/view?usp=sharing">"Keşke kendi PDF im olsa..." Linki</a></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjpH3jQaD28fLW8EWVXX0Yum251ezPI2l3Pkpw2ZU6fsRlnZ3x5jwRff2G_Tj-D29blZ59-g0lZkbD1ctZkbsLZ_YgabhlHeIdE4HllCoHRhfxWGlZdqpStI4cWCPAxiLPWzU-yr0yV5AW7ldRdV6qboaD6qji7NvqqCJYZ8PcFfj6PEcO24KJV0zccYeto/s2480/contemp%20zine2%20copy.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><br /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjpH3jQaD28fLW8EWVXX0Yum251ezPI2l3Pkpw2ZU6fsRlnZ3x5jwRff2G_Tj-D29blZ59-g0lZkbD1ctZkbsLZ_YgabhlHeIdE4HllCoHRhfxWGlZdqpStI4cWCPAxiLPWzU-yr0yV5AW7ldRdV6qboaD6qji7NvqqCJYZ8PcFfj6PEcO24KJV0zccYeto/s2480/contemp%20zine2%20copy.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2480" data-original-width="1748" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjpH3jQaD28fLW8EWVXX0Yum251ezPI2l3Pkpw2ZU6fsRlnZ3x5jwRff2G_Tj-D29blZ59-g0lZkbD1ctZkbsLZ_YgabhlHeIdE4HllCoHRhfxWGlZdqpStI4cWCPAxiLPWzU-yr0yV5AW7ldRdV6qboaD6qji7NvqqCJYZ8PcFfj6PEcO24KJV0zccYeto/w283-h400/contemp%20zine2%20copy.jpg" width="283" /></a></div><p></p>Sylvan Clownsonhttp://www.blogger.com/profile/11443192089193561194noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7400774624214639939.post-37121734746522862692023-12-07T00:29:00.000-08:002023-12-07T00:50:40.808-08:00WHY?<p>Son dönemler kendime sorduğum tek soru var:</p><p>Neden? </p><p>Ne zaman kendime 'neden?' diye sorsam aklıma Bay Smith geliyor. Bu soruyu en çok ona yakıştırıyorum. İçli içli soruyor;</p><p>- "Neden bay Endırsın neden?" </p><p>Adam sistemin önemli bir parçası. İnanılmaz bir bilgiye sahip. Kahinin gözlerini almış, her şeyi biliyor. Öyle bir soruyor ki... Sanki cevabı öğrense dünyanın sırrına vakıf olacak, her şeyi baştan yaratabilecek. Yaşamak istediği dünyanın temellerini o cevap sayesinde atabilecek. Aynı bir devlet gibi... </p><p>Soruyor;</p><p>- “Neden Bay Endırsın? Neden? Neden?” </p><p>Bir şey eksik, anlayamıyor... Aslında şaşkın. Bilinci öyle aşmış ki, kötülüğü anlayamıyor. İnsanın neden bir hayvana tecavüz etme ihtiyacı duyabildiğine inanamıyor. Hayvani ve cinsel güdülerin nasıl bu kadar şeyin önüne geçebildiğine, birinin çıkıp kişisel çıkarları için diğer tüm türün üzerinde tepinmesine yahut sadece düşünceleri yüzünden ezilmesine, aşağılanmasına, ötekileştirilmesine hatta öldürülmesine aklı ermiyor. Çaresiz. Bir bilene soruyor.</p><p>- "Neden bay Endırsın neden?" </p><p>Benim nedenlerim o kadar içli değil tabi. Ben öylesine soruyorum. Hiç Smith kadar büyük sorularım olmadı. Hiç Smith kadar derinden bir şeyi merak etmedim. Benim metriksimin sorunu bu. Her şey kusursuza yakın bir orospu çocukluğu doğallığında. </p><p>Ve bu küfür gibi ruh hali o kadar normalleşmiş ki, kimse neden diye sorma ihtiyacı duymuyor. Yüzeysel meraklar, anlık tatminler. Sonunda hiçbir şeyi değiştiremeyeceğini kabullenip, cezayı Allah’tan beklemeye kadar gidiyor iş. Ben de ellerimi kutsal televizyona uzatıp soruyorum.</p><p>- "Neden Acun abi neden?" </p><p>Neden Turabi? Neden hep bu klasik tip? Her filmde her reklamda, siyasette sanatta neden bu kafa? Neden öbürü değil? Neden soğuk bu çay? Neden dakika başı reklam giriyor yutup videolarına? Neden markete geçen sefer elli beş lira verdim şimdi yüz elli lira ödüyorum? Neden karnımı ağrıtıyor bu basitlik? Neden bu güzel güneşli günde çalışmak zorundayım? Neden kızlar böyle davranıyor? Neden alışveriş? Karıya giden sıradan bir erkek neden ahlaksız da alışverişle kendini tatmin eden sıradan bir kadın masum? Neden çileğin güzelliği kendisinden başka hiçbir şeyde öyle güzel yansımıyor? </p><p>İpin ucu işte böyle kaçıyor. Orijinal yapımda sistem her seferinde çöktü. Ben bu sorunu çözdüm. Benim metriksim hep sıradan çinko karbon insanlardan oluştu. Ve o ürünler avcı toplayıcı köklerine dek bağnazdı. Bunu kabullendim. Kafamda defalarca kurguladım hepsinde kusursuz çalıştı.</p><p>Benim metriksimin tek sorunu orijinal yapımın aksine seçilmiş halkın ağzına sıçmaya çalışıyor. </p><p>Smith tekrar soruyor. Çıldırmak üzere. Bir cevap bulamazsa çok kötü şeyler yapacak. </p><p>- “Neden Bay Endırsın? Bunu neden yapıyorsunuz? Neden vazgeçmiyorsunuz? Bir amaç için mi? hayatta kalmak için mi? Özgürlük mü yoksa gerçek mi? Barış için mi? Aşk için mi? Neden Bay Endırsın? Neden? Ne yapıyorsunuz Bay Endırsın? Neden eşeğin arkasındasınız? Neden orada bir tabure var?” </p><p>Ve Endırsın, umursamazlığı ve Anadolu irfanı yüzüne yansımış, düşmanını yere devirmeye hazır, cevabı ajanın yüzüne patlatıyor:</p><p>- “Ya ne sikem?” </p><p>Bu metrixte Smith’in yenilmesine sebep olan seçilmişin ölümcül yumrukları, caydırıcı önlemleri, tomaları, yasakları ve baskıları değil. Sonu nereye varır bilmem ama bence alnında kendi elinin iziyle kahırdan ölecek Smith... </p><p><br /></p><p>Sylvan Clownson<br />/201023</p><p class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: 0cm; text-align: justify;"><span style="color: #1d2129;"></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhfuB1kE2VdyhnW0EjYn9kKRYxgobkx0yUh48hrqWz8DI_PimRtIWLl4DpHAIRIWhyphenhyphenoAI4oWWjmJt69KYjMx3VHy6d6UGC24iUDI-B7csVaMw4-mvFbQamL3z9XCUjwW12sGoqp9Ue7MnDYlsS1UlPzRzV87NodfopmPDBNSDmftW7gjTstGtg7VVOMsjyz/s318/resim_2023-12-07_112533948.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="159" data-original-width="318" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhfuB1kE2VdyhnW0EjYn9kKRYxgobkx0yUh48hrqWz8DI_PimRtIWLl4DpHAIRIWhyphenhyphenoAI4oWWjmJt69KYjMx3VHy6d6UGC24iUDI-B7csVaMw4-mvFbQamL3z9XCUjwW12sGoqp9Ue7MnDYlsS1UlPzRzV87NodfopmPDBNSDmftW7gjTstGtg7VVOMsjyz/w640-h320/resim_2023-12-07_112533948.png" width="640" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br /><br /><p></p><p class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: 0cm; text-align: justify;"><o:p></o:p></p>Sylvan Clownsonhttp://www.blogger.com/profile/11443192089193561194noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7400774624214639939.post-11880440875988993612023-08-10T01:20:00.004-07:002023-08-10T01:20:54.911-07:00/10.08.2023 mazot zammı <p><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;"> </span></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">Benim arabam yok. <br />
Arabası olan düşünsün bana ne? <br />
Ve cebimde 5 milyorluk telefon taşıyorum. <br />
<br />
Benim söz hakkım da yok. <br />
Çünkü Allah’ın mülküne kul çökünce <br />
mülk, siktir git anlamı kazanır. <br />
çünkü sarıkla sarmalanmış, <br />
İslam yeşili yepisyeni ülkemde<br />
tüm ormanlar yeni yüzyıla yakıt.<br />
<br />
Benim bir hayalim yok. <br />
Hayali olan düşünsün bana ne?<br />
Ben hep 50 liralık hayal kurarım zaten. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal"><o:p><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;"> </span></o:p></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">/23810</span><o:p></o:p></p><p class="MsoNormal"><br /></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiAWkQb_WPpHduuxcOzZgexbu0UsfuEOMtQd2P2bPlu75l1XNVQoieVsWyQ-fJblfIN5WNV8PsVSpmkw5o0KiU71xZBG3275K5CWhPJQcRlWwX4gxHGopyaGRJ5E1ErEfaoR9spyUS_6__cwdEosC0niSiNYlwcS1nRFWfEcBCJjCNfw5a_vG6tOtGKxZQI/s587/WhatsApp%20Image%202023-08-10%20at%2011.19.22.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="328" data-original-width="587" height="358" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiAWkQb_WPpHduuxcOzZgexbu0UsfuEOMtQd2P2bPlu75l1XNVQoieVsWyQ-fJblfIN5WNV8PsVSpmkw5o0KiU71xZBG3275K5CWhPJQcRlWwX4gxHGopyaGRJ5E1ErEfaoR9spyUS_6__cwdEosC0niSiNYlwcS1nRFWfEcBCJjCNfw5a_vG6tOtGKxZQI/w640-h358/WhatsApp%20Image%202023-08-10%20at%2011.19.22.jpeg" width="640" /></a></div><br /><p class="MsoNormal"><br /></p>Sylvan Clownsonhttp://www.blogger.com/profile/11443192089193561194noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7400774624214639939.post-52736866379867872632023-07-19T01:57:00.003-07:002023-07-19T06:53:20.467-07:00/doğru soru keşiş parlatır.<p><i><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">"Sonrasında bir evren yaratmayacaksan</span></i></p><p><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;"><i>kaosa ne gerek var?"</i></span></p><p><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">diye sordu keşiş.</span></p><p><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;"><i>"sakince yaşayıp gidelim işte." <br /><br /></i></span></p><p><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;"><br />Gel gör ki, başını kaldıramıyordu kaostan.<br /></span></p><p><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;"><br /><br />Devran döndü </span></p><p><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">ve plastik dağın zirvesinde oturan keşiş </span></p><p><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">anladı ki, güneş değildi</span></p><p><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">bunca yıldır ensesini pişiren.</span></p><p><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">olsa olsa </span></p><p><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">kozmik bir taşşağın ısısı. </span></p><p><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;"><br /></span></p><p><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">Garip bir aydınlanma yaşadı. </span></p><p><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;"><i><br /></i></span></p><p><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;"><i><br /></i></span></p><p><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;"><i>/231907</i></span></p><p><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;"><i><br /></i></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgHDw_W82Gg9hYHC4FlPOtY84xyz6vpofMEBBK7RqPIg3CCQLOrQGXePvVxy1bCTbMuqvlfgv8E8YzKkKsiRWka9ukNcmvgnkIZkvDIuu3UChJmM0bav-Il345McQTw0phcRjNYY-hyAxOStDQh_KqmDTrDi_tECejID65HBUTPVWQBHsgTEkoD0vWPCtqs/s267/monks.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;"><img border="0" data-original-height="189" data-original-width="267" height="453" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgHDw_W82Gg9hYHC4FlPOtY84xyz6vpofMEBBK7RqPIg3CCQLOrQGXePvVxy1bCTbMuqvlfgv8E8YzKkKsiRWka9ukNcmvgnkIZkvDIuu3UChJmM0bav-Il345McQTw0phcRjNYY-hyAxOStDQh_KqmDTrDi_tECejID65HBUTPVWQBHsgTEkoD0vWPCtqs/w640-h453/monks.jpg" width="640" /></span></a></div><p></p>Sylvan Clownsonhttp://www.blogger.com/profile/11443192089193561194noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7400774624214639939.post-80730317038361001772023-07-16T23:13:00.000-07:002023-07-16T23:13:51.738-07:00/ihtiyaç<p> </p><p class="MsoNormal">heba etmeye razı<br />
sahip olduğu her şeyi.<br />
doyurmak için,<br />
yarattığı ve <br />muhtaç olduğu <br />içindeki köleyi.<br />
<br />
kardeşlerini yuvadan atan<br />
şu guguk kuşu<br />
kölesi mi var olmanın<br />
yoksa hayatının efendisi mi?<br />
<br /><br />
/23301</p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiw4zKilJmqUUAc99fMp4e1JJbnLUJeW2xmS_8WOeX5B-ab_DyoF7YuRs7hkJuz52F7pzPC_0r_y5JjJbfn6u43vFj5dtORfj9B6cAeeh3xAThTdWHo9NJsK9asGUINRTf1BJb6hO5hWP_ax_3urNyNFheK90VTt9zE02x7T4SdL7ZdwAQBJeMttmfw4Y22/s3323/Shining_Bronze_Cuckoo_0772.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2215" data-original-width="3323" height="316" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiw4zKilJmqUUAc99fMp4e1JJbnLUJeW2xmS_8WOeX5B-ab_DyoF7YuRs7hkJuz52F7pzPC_0r_y5JjJbfn6u43vFj5dtORfj9B6cAeeh3xAThTdWHo9NJsK9asGUINRTf1BJb6hO5hWP_ax_3urNyNFheK90VTt9zE02x7T4SdL7ZdwAQBJeMttmfw4Y22/w640-h316/Shining_Bronze_Cuckoo_0772.jpg" width="640" /></a></div><br /><o:p></o:p><p></p>Sylvan Clownsonhttp://www.blogger.com/profile/11443192089193561194noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7400774624214639939.post-78118046805677649322023-06-22T05:29:00.003-07:002023-06-23T01:22:59.265-07:00/DU SLÅR EN MATCH* (BİR KİBRİT DE SEN ÇAK.) <p><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;"> <span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><i style="text-align: justify;"><span style="line-height: 107%;">O sırada paralel evrenlerden birinde.</span></i></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify;"><span style="line-height: 107%;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">Merhaba ben Järnstren Lindströmergaben.<o:p></o:p></span></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="line-height: 107%;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">Coğrafyam gereği İslamiyet’le uzaktan
yakından alakam yok. Ne olduğundan haberim bile yok. Hatta kuzeylilerin çoğu
hiçbir tanrıya inanmaz. Bizim buralar faşistiyle meşhurdur. Ben de ülkemin
eşsiz güzelliklerinden biriyim.<o:p></o:p></span></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="line-height: 107%;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">Black Metal dinleyerek büyüdüm. Normal
bir çocuktum. Adım sadece 6 kilise yangınına karıştı. Irkçılıktan sadece 3 kere
tutuklandım. Devlet malına zarar vermekten 2 kez yattım. <i>(Burada ağlıyor.)</i>
Arkadaşlarım zorbalık yaptıkları pederleri, hahamları gururla anlatırken ben
sadece onlara bakıp hayal kuruyordum. Bu kuzeyli, ırkçı biri için ne kadar
zordur bilirsiniz. <o:p></o:p></span></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="line-height: 107%;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">Normalde gerçekten aklımın ucundan
geçmez ama geçen gece en sevdiğim yarışma programı olan <i>“Du slår en match.”
(Bir kibrit de sen çak.)</i> izlerken altyazılarda bir haber gördüm. Adını duymadığım bir ülkede seçim olacakmış. <i>Banane</i>ydi ama Banka
hesabıma bilmediğim bir yerden bir para geldi ve nedense içimde kadim bir ateş
yanmış gibi hissettim. Babam Olven Lindströmergaben bahsetmişti. Ona da babası
Ulf Lindströmergaben bahsetmiş. Çok eski bir gelenek. Antik atalarımızdan hatta
çok daha eski, ta Odin’den beri süregelen bir görenek.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span><o:p></o:p></span></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="line-height: 107%;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">Hemen çatı katına koşup dedem Ulf
Lindströmergaben’den kalan eski kutuyu karıştırmaya başladım. Bir sürü eski
püskü çöp. Birkaç fotoğraf, bana yazılmış bir mektup ve bir kumaşa sarılmış
eski bir kitap buldum. Kitaplar bir faşistin en iyi dostudur. Onlardan tek bir şey öğrendim; çok güzel yanıyorlar. Neyse, kişisel zaaflarıma girmeden anlatmaya devam edeyim. Fotoğrafta dedem
ve dış güçler yan yanaydı. En sağda ise dünyayı yöneten beş aileden iki kişi,
dedem Ulf Lindströmergaben ile yan yanalardı. Kutuda bir onur nişanı ve
Lindströmergaben ailesine emanet edilmiş altın kibrit çöpü vardı. <o:p></o:p></span></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="line-height: 107%;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">Mektubu açıp okumaya başladım. <o:p></o:p></span></span></p>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiPFUnj_09LGepiyrE7iduWZv7E2QdgI8XvcIF_aD673wsB4NnEEGnIFi5RvbkSpIz8bdQWfyGvYIiqxayf2qWobeZ6CoeF-rVJ2COIyd2g3d6CD6c3anA9R2m1GqNq4KgziFmDHGUQRoli5DcySiZBi4-ibcCdyLEFr78s9ZqnJinWncP9N_05KrmSrHHQ/s938/2copy.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="658" data-original-width="938" height="448" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiPFUnj_09LGepiyrE7iduWZv7E2QdgI8XvcIF_aD673wsB4NnEEGnIFi5RvbkSpIz8bdQWfyGvYIiqxayf2qWobeZ6CoeF-rVJ2COIyd2g3d6CD6c3anA9R2m1GqNq4KgziFmDHGUQRoli5DcySiZBi4-ibcCdyLEFr78s9ZqnJinWncP9N_05KrmSrHHQ/w640-h448/2copy.jpg" width="640" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Calibri; font-size: large; text-indent: 35.4pt;">Göz yaşları içinde mektubu katlayıp
zarfa geri tıktım. Hala ne yapacağımı bilmiyordum. Dedemin yazdıklarından bir
şey anlamamıştım. En iyisi biraz herring turşusu yiyip birkaç bira içmekti. Ve
biraz daha televizyon izlerim diye düşünmüştüm. Sonra en sevdiğim ikinci yayın
reklam arasındayken gayyipten gelen bir ses duydum.</span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><i><span style="line-height: 107%;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">“EYYY KUZEY AVRUPA!” <o:p></o:p></span></span></i></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span style="line-height: 107%;">N’oluyo lan!</span></i><span style="line-height: 107%;">
diye etrafıma baktım. Elim hemen çakmağıma uzandı. Bir şeyleri yakma dürtüm harekete geçti. </span></span></p><p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;"><span style="line-height: 107%;">Ses kendini tekrarladı. </span></span><i style="text-indent: 35.4pt;"><span style="line-height: 107%;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">“SEN KİMSİN YA!”</span></span></i></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="line-height: 107%;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">Neler oluyordu? Kim ne saçmalıyordu? Anlamadığım
bir dildi. <o:p></o:p></span></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><i><span style="line-height: 107%;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">“HÜLOOOĞĞ!” <o:p></o:p></span></span></i></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="line-height: 107%;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">Bir zafer
çığlığı mıydı? Bir tür histerik durum muydu? Sonunda anlıyordum. Dedem <i>Ulf Lindströmergaben</i>’in
söylediği gibi, hiçbir şey anlamamıştım ama bir şeyler anladığım kesindi. <o:p></o:p></span></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><i><span style="line-height: 107%;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">“BİZ YOKKEN MEMLEKETTE KÖFTE Mİ VARDIIII? BİZ YOĞURDUK BİİİZ!” <o:p></o:p></span></span></i></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="line-height: 107%;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">Dünyanın bir yerinde bir şeyler
oluyordu ve bir <i>Lindströmergaben</i> olarak bu duruma kayıtsız kalamazdım. </span></span></p><p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;"><span style="text-indent: 35.4pt;">En sevdiğim çakmağımı yanıma alıp
dışarı çıktım.</span><span style="text-indent: 35.4pt;"> </span><span style="text-indent: 35.4pt;">Birkaç papaz hırpaladım,
birkaç fakir tekmeledim ama ses dinmedi. Demek ki çıtayı artırmalıydım. İsa
heykeli kırdım ama nafile. Bir dükkandan hayır kutusu çaldım. Hayır. Hiçbir şey
olanları etkilemiyordu. Ama dünyanın bana, </span><i style="text-indent: 35.4pt;">Järnstren Lindströmergaben’e </i><span style="text-indent: 35.4pt;">ihtiyacı
vardı. Bir şekilde biliyordum.</span></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="line-height: 107%;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;"><i>“BEN EKONOMİSTİM.” </i>diye ünledi ses kafamın içinde.</span></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="line-height: 107%;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">Aile lanetimiz... Tam bir çıkmazdaydım. Ses bir türlü
susmuyordu. Eve dönüp zencilerden nefret edecektim ki yolda amcamın oğlu Ingvar
Lindströmergaben’ı gördüm. Tam faşisttir. Ve teni bebek gibidir çünkü o kadar
ırkçıdır ki tüm siyah noktalarından tek seferde kurtuldu.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span><o:p></o:p></span></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;"><i><span style="line-height: 107%;">“Sesler?”</span></i><span style="line-height: 107%;"> diye sordu bana. Demek o da duymuş. E
ne de olsa o da bir Lindströmergaben.<o:p></o:p></span></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;"><i><span style="line-height: 107%;">“Akşamdan beri duyuyorum.”</span></i><span style="line-height: 107%;"> Dedim. <o:p></o:p></span></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;"><i><span style="line-height: 107%;">“Bir şey yapmalıyız.”</span></i><span style="line-height: 107%;"> Dedi Ingvar. <i>“Şimdi de bir
yüzükten bahsediyor. Tek varlığı o yüzükmüş.”<o:p></o:p></i></span></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><i><span style="line-height: 107%;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">“Gollum olabilir mi?” <o:p></o:p></span></span></i></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><i><span style="line-height: 107%;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">“Sanmıyorum.”<o:p></o:p></span></span></i></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;"><i><span style="line-height: 107%;">“Sen o dili anlıyor musun?” </span></i></span></p><p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;"><span style="line-height: 107%;">Umutsuz, başını salladı. <i>"Anlamadığım bir his gibi." </i></span></span></p><p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;"><span style="line-height: 107%;">Ona
yaptıklarımı anlattım. Hiçbir işe yaramadığından, dünyanın bir türlü bizim
istediğimiz gibi değişmediğinden bahsettim. Daha ne yapmalıydım? Tüm dünyanın
değişmesi için daha kaç kişiyi dövmeliydim? Bir kaç saat sonra Ingvar beni
dürttü. <o:p></o:p></span></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;"><i><span style="line-height: 107%;">“Yanlış yol izliyoruz.”</span></i><span style="line-height: 107%;"> Dedi <i>“Sesleri araştırdım. Türkçe
diye bir dil</i>.” Haritadan yerine baktık. <o:p></o:p></span></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><i><span style="line-height: 107%;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">“Orta doğu diyor ama orta doğu değil.
Orta da değil, doğu da.” <o:p></o:p></span></span></i></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><i><span style="line-height: 107%;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">“O zaman batı?”<o:p></o:p></span></span></i></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><i><span style="line-height: 107%;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">“O da değil.” <o:p></o:p></span></span></i></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><i><span style="line-height: 107%;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">“Siktir! Çıldıracağım.” <o:p></o:p></span></span></i></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><i><span style="line-height: 107%;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">“VERİN YETKİYİ ŞU GARİBANA.” <o:p></o:p></span></span></i></p><p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><i><span style="line-height: 107%;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">"Ne diyorsun Ingvar? </span></span></i></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><i><span style="line-height: 107%;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">“Vallahi ben demedim.” <o:p></o:p></span></span></i></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><i><span style="line-height: 107%;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">“Acilen bir şey yapmalıyız Ingvar.
Vallahi ne demek lan?” <o:p></o:p></span></span></i></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="line-height: 107%;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">Oh Lucifer! Olanlara
karşı yapılacak bir şey olmalıydı. Ingvar yanından geçtiğimiz bir okulun camını
kırdı. Bir süre bekledik ama hiçbir şey değişmedi. Tam on dakika boyunca göçmen
bir kadını yüksek sesle gülerek birbirimize ittik, yine hiçbir şey değişmedi.<o:p></o:p></span></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="line-height: 107%;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">Aniden dedemin bıraktığı kitap aklıma
geldi. Dış güçler ve dünyayı yöneten beş aileden iki kişinin verdiği altın
kibrit. Ve Ringa balığı. Kuzeyli olduğum için günün çoğunda ringa balığı
haricinde bir şey düşünemiyorum. <o:p></o:p></span></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="line-height: 107%;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">Eve gidip beze sarılı o kitabı ve altın
kibriti aldık ve nasıl olduğunu anlamadan kendimizi Türk konsolosluğunun önünde bulduk. Oraya nasıl
gittiğimizi bile bilmiyorduk. Oh Lucifer! Büyü gibiydi. </span></span></p><p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: medium;"><span style="line-height: 107%;"><span style="font-family: Calibri;">Dedem Ulf boş bir kuzeyli değildi. </span></span><span style="font-family: Calibri; text-indent: 35.4pt;">Altın kibriti çakıp o
kitabı yaktığımızda tüm her şey değişmişti. Tüm sorunlar bir anda bitmiş gibi
rahatladık. Çünkü kitabı yakar yakmaz tüm dünyada öyle büyük bir uğultu başlamıştı ki o saçma sesi duymaz olmuştuk.</span></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="line-height: 107%;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">Babam Olven Lindströmergaben haklıydı.
Dedem Ulf Lindströmergaben haklıydı. Onun dedesi ve onun dedesi. Tüm dedelerim
ve onların dedesi olan Lindströmergaben’lerin hepsi haklıydı. Dış güçler ve
dünyayı yöneten beş aileden iki kişi haklıydı. <b>Haklı bile olsa bir sesi bastırmak
için kalabalık ve daha bilinçsiz bir uğultudan daha müthiş başka bir şey yoktu.</b> </span></span></p><p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="line-height: 107%;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">Faşist ve mutluydum. Irkçılık ne kadar da harika bir şeydi. Amcaoğlu Ingvar ve ben artık
rahatça ringa balığımızı yiyebilirdik. <o:p></o:p></span></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="line-height: 107%;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">İkimiz tüm dünyayı değiştirmiştik.
İşte böyle. Biz ırkçı insanlar dünyanın neresinde olursak olalım hep böyle
iyilik için savaşıyoruz. Dünyayı kurtarıyoruz ama kimseye söylemiyoruz bile. <o:p></o:p></span></span></p>
<p align="right" class="MsoNormal" style="margin-left: 141.6pt; text-align: right; text-indent: 35.4pt;"><span style="line-height: 107%;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">Järnstren
Lindströmergaben <o:p></o:p></span></span></p>
<p class="MsoNormal" style="margin-left: 212.4pt; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;"><span style="mso-spacerun: yes;"><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span> </span>/23271<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span style="font-size: medium; line-height: 107%;"><o:p></o:p></span></i></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjTMkpaE25z9K5NkmHaGaHfopBr7SJtUAWfoMTPaKttR7Qtx4CSnBHKyz_bnQmDKllgi4AUxg6OShNLwTvpYWzQ8k5shPeduROdUXrrWXB_DsB4rIloPbiQtBMiE1SWKoYuTEXTpyUdh6Q_RYEsuoKn75tLGfEFUC9x1SyNMBUy-fEiEpiol3xgobc_2x9s/s315/indir.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="font-size: medium;"><img border="0" data-original-height="160" data-original-width="315" height="203" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjTMkpaE25z9K5NkmHaGaHfopBr7SJtUAWfoMTPaKttR7Qtx4CSnBHKyz_bnQmDKllgi4AUxg6OShNLwTvpYWzQ8k5shPeduROdUXrrWXB_DsB4rIloPbiQtBMiE1SWKoYuTEXTpyUdh6Q_RYEsuoKn75tLGfEFUC9x1SyNMBUy-fEiEpiol3xgobc_2x9s/w400-h203/indir.jpg" width="400" /></span></a></i></div><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span style="font-size: medium;"><br /><span style="font-family: Calibri;"><br /></span></span></i><p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify;"><i><span style="line-height: 107%;"><span style="font-family: Calibri; font-size: medium;">Önemli Not: Irkçılık bir
akıl hastalığıdır. Aynı fanatizm gibi.</span></span></i></p>Sylvan Clownsonhttp://www.blogger.com/profile/11443192089193561194noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7400774624214639939.post-59759736124137241902023-06-20T05:00:00.004-07:002023-06-20T05:18:22.234-07:00Meksika Açmazı <p></p><p><span face="Calibri, sans-serif" style="color: #eeeeee;">Her paranın üzerinde bir kelle, her kellenin de üzerinde bir para
ödülü olduğu zamanlar.<br />
Yer: Vahşi Ortadoğu. <o:p></o:p></span></p>
<p style="text-indent: 35.4pt;"><span face="Calibri, sans-serif" style="color: #eeeeee;">Eski dünyayı yeni dünyaya bağlayan üç köprüye rağmen
iki yakası bir araya gelmeyen, küçük yüzölçümlü tıklım tıkış bir şehrin yeni dünyaya
bakan kısmında, son zamanlar kuş uçmaz kervan geçmez bir caddesindeki küçük bir
butikte çalışıyorum. Bu kasabada yabancılar değil kimse sevilmiyor. <o:p></o:p></span></p>
<p style="margin-left: 53.4pt; mso-list: l0 level1 lfo2; text-indent: -18pt;"><span style="color: #eeeeee;"><!--[if !supportLists]--><span face="Calibri, sans-serif"><span style="mso-list: Ignore;">-<span style="font-family: "Times New Roman"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-stretch: normal; font-style: normal; font-variant: normal; font-variation-settings: normal; font-weight: normal; line-height: normal;">
</span></span></span><!--[endif]--><span face="Calibri, sans-serif">Hey yabancı! Biz burada sevmeyiz. <o:p></o:p></span></span></p>
<p style="margin-left: 53.4pt; mso-list: l0 level1 lfo2; text-indent: -18pt;"><span style="color: #eeeeee;"><!--[if !supportLists]--><span face="Calibri, sans-serif"><span style="mso-list: Ignore;">-<span style="font-family: "Times New Roman"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-stretch: normal; font-style: normal; font-variant: normal; font-variation-settings: normal; font-weight: normal; line-height: normal;">
</span></span></span><!--[endif]--><span face="Calibri, sans-serif">Ne? <o:p></o:p></span></span></p>
<p style="margin-left: 53.4pt; mso-list: l0 level1 lfo2; text-indent: -18pt;"><span style="color: #eeeeee;"><!--[if !supportLists]--><span face="Calibri, sans-serif"><span style="mso-list: Ignore;">-<span style="font-family: "Times New Roman"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-stretch: normal; font-style: normal; font-variant: normal; font-variation-settings: normal; font-weight: normal; line-height: normal;">
</span></span></span><!--[endif]--><span face="Calibri, sans-serif">Biz, buranın insanları açık ve netiz. <o:p></o:p></span></span></p>
<p style="margin-left: 53.4pt; mso-list: l0 level1 lfo2; text-indent: -18pt;"><span style="color: #eeeeee;"><!--[if !supportLists]--><span face="Calibri, sans-serif"><span style="mso-list: Ignore;">-<span style="font-family: "Times New Roman"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-stretch: normal; font-style: normal; font-variant: normal; font-variation-settings: normal; font-weight: normal; line-height: normal;">
</span></span></span><!--[endif]--><span face="Calibri, sans-serif">… <o:p></o:p></span></span></p>
<p style="text-indent: 35.4pt;"><span face="Calibri, sans-serif" style="color: #eeeeee;">Bugünlerde bu caddede acayip şeyler yaşanıyor. İşler
kötü. Sabah 8 akşam 7, dükkanda kendimle oturuyorum. Canım sıkılıyor.
Pencereden mağazaların yan yana dizildiği caddeyi izliyorum. Piyasa boş. Bir
yün topağı caddede uçuyor. Esnaf dükkana kapanmış yaklaşan büyük kapışmanın
gerginliğini sosyal medyadan kedi videosu izleyerek atlatmaya çalışıyor. Bir
aptala atılan bir kahkaha, video biter bitmez huzursuzluğa dönüşüyor. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span><o:p></o:p></span></p>
<p style="text-indent: 35.4pt;"><span face="Calibri, sans-serif" style="color: #eeeeee;">Bir çocuk elinde ipe bağlanmış naylon torba, tüm
caddeyi koşarak geçti şimdi. Bugün göreceğim son güzel şey bu olabilir diyerek
küçücük kalana dek onu izledim. Bir yandan da bağırıyordu. <o:p></o:p></span></p>
<p style="margin-left: 53.4pt; mso-list: l1 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="color: #eeeeee;"><!--[if !supportLists]--><span face="Calibri, sans-serif"><span style="mso-list: Ignore;">-<span style="font-family: "Times New Roman"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-stretch: normal; font-style: normal; font-variant: normal; font-variation-settings: normal; font-weight: normal; line-height: normal;">
</span></span></span><!--[endif]--><span face="Calibri, sans-serif">Rüzgar Dolar, Fırtına Euro’ya karşı! <o:p></o:p></span></span></p>
<p style="text-indent: 35.4pt;"><span face="Calibri, sans-serif" style="color: #eeeeee;">Esnaf dükkanına çekiliyor. Anneler camlara çıkıp
çocuklarını eve çağırıyor. Bazıları sokağa inip kolundan çekiştirip eve tıkıyor.
<o:p></o:p></span></p>
<p style="text-indent: 35.4pt;"><span face="Calibri, sans-serif" style="color: #eeeeee;">Bu saçmalığın, tüm bu şamatanın sebebi para ve bana
konunun özünü hayalimde cisimleştirip onları birer haydut gibi hayal ettirecek
kadar kötü piyasa şartları elverdiğince size tüm konuyu anlatacağım. <o:p></o:p></span></p>
<p style="text-indent: 35.4pt;"><span face="Calibri, sans-serif" style="color: #eeeeee;">Haydutlar biz normal kasabalılar için bir tehdit
olsalar da kanun gözünde birer gerekliliktir. Düzeni bozan olmazsa düzeni kimi
koruduğunu nereden bilecektik? <o:p></o:p></span></p>
<p style="text-indent: 35.4pt;"><span face="Calibri, sans-serif" style="color: #eeeeee;">Bütün haydutların arkasında güçlü adamlar vardır ve
güçlü adamlar kanunu umursamaz. Onların kendi kanunları vardır. Caddenin
başında dikilip duran kovboy Rüzgar Dolar. Hızlı silahşör. Acımasız bir katil. Gölgesinden
hızlı yükselebilen bir sosyopat. Kafanı bir çevirmişsin benzin zamlanmış. <o:p></o:p></span></p>
<p style="margin-left: 53.4pt; mso-list: l1 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="color: #eeeeee;"><!--[if !supportLists]--><span face="Calibri, sans-serif"><span style="mso-list: Ignore;">-<span style="font-family: "Times New Roman"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-stretch: normal; font-style: normal; font-variant: normal; font-variation-settings: normal; font-weight: normal; line-height: normal;">
</span></span></span><!--[endif]--><span face="Calibri, sans-serif">Benzinin dolarla ne alakası var amk?<o:p></o:p></span></span></p>
<p style="text-indent: 35.4pt;"><span face="Calibri, sans-serif" style="color: #eeeeee;">Caddenin bir diğer ucundaki de Euro. Ona Yuro diyenler
de var Oyro da var ama önemli olan ismi değil ederi. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span><o:p></o:p></span></p>
<p style="text-indent: 35.4pt;"><span face="Calibri, sans-serif" style="color: #eeeeee;">Esnaf fısıltıyla konuşuyor. İçlerinde bu önemli duruma
para yatıranlar bile var. <o:p></o:p></span></p>
<p style="margin-left: 53.4pt; mso-list: l1 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="color: #eeeeee;"><!--[if !supportLists]--><span face="Calibri, sans-serif"><span style="mso-list: Ignore;">-<span style="font-family: "Times New Roman"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-stretch: normal; font-style: normal; font-variant: normal; font-variation-settings: normal; font-weight: normal; line-height: normal;">
</span></span></span><!--[endif]--><span face="Calibri, sans-serif">Dolara asla güvenilmez. Çünkü asla tek başına
dolaşmaz. <o:p></o:p></span></span></p>
<p style="margin-left: 53.4pt; mso-list: l1 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="color: #eeeeee;"><!--[if !supportLists]--><span face="Calibri, sans-serif"><span style="mso-list: Ignore;">-<span style="font-family: "Times New Roman"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-stretch: normal; font-style: normal; font-variant: normal; font-variation-settings: normal; font-weight: normal; line-height: normal;">
</span></span></span><!--[endif]--><span face="Calibri, sans-serif">Bunu herkes bilir. Asıl ben sana kimsenin bilmediği
bir şey söyleyeyim mi? <o:p></o:p></span></span></p>
<p style="margin-left: 53.4pt; mso-list: l1 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="color: #eeeeee;"><!--[if !supportLists]--><span face="Calibri, sans-serif"><span style="mso-list: Ignore;">-<span style="font-family: "Times New Roman"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-stretch: normal; font-style: normal; font-variant: normal; font-variation-settings: normal; font-weight: normal; line-height: normal;">
</span></span></span><!--[endif]--><span face="Calibri, sans-serif">Aynı vasıflara sahip orta zeki insanlarız. Benim
bilmediğim ne biliyor olabilirsin ki? <o:p></o:p></span></span></p>
<p style="margin-left: 53.4pt; mso-list: l1 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="color: #eeeeee;"><!--[if !supportLists]--><span face="Calibri, sans-serif"><span style="mso-list: Ignore;">-<span style="font-family: "Times New Roman"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-stretch: normal; font-style: normal; font-variant: normal; font-variation-settings: normal; font-weight: normal; line-height: normal;">
</span></span></span><!--[endif]--><span face="Calibri, sans-serif">Bak John, bunu izledin mi? Çok komik. <o:p></o:p></span></span></p>
<p style="text-indent: 35.4pt;"><span face="Calibri, sans-serif" style="color: #eeeeee;">Bu bahsettiğim çatışma şimdi başlamadı. Bu size anlattığım
kısım mevzunun sonları. Birkaç yıl önce tam bir Meksika Açmazı’ydı. Lira diye
yerel bir kovboy daha vardı. Buraların asıl kovboyu oydu ama kurşunu bitince
çekilmek zorunda kaldı. Arkasındaki güçlü adamlar kendi davalarına düşünce Lira
gölgesinden bile hızlı değer kaybetti. Teke tek dövüşte Dolar onu öyle bir
benzetti ki şimdi insan içine çıkamıyor. Buralarda. Hissedebiliyoruz ama
göremiyoruz. Elimize geçiyor ama tutamıyoruz. <o:p></o:p></span></p>
<p style="text-indent: 35.4pt;"><span face="Calibri, sans-serif" style="color: #eeeeee;">Çatışmadan canlı çıkmayı zor başarmış. Soluk soluğa
kendisini 'din vurgusu' isimli ara sokağa atmıştı. <o:p></o:p></span></p><p style="text-indent: 35.4pt;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjp--EIU89MsV_EDV0lQJvalQfMCqZ7r040vcAbA4hY-zN4rloImnsmD7l4kNZpeMvUZnFo6hTfGNObjR7P5-NIsaFxFaSNbDEfYKisod2QyDFahEVfMappFihttlRkXMx_JPV9sF63GFLizV4wz8h7KdmHwSqBysYlhrwNqo5GIgq7VP2SxD6McwtBanj6/s500/d057f729fca4b832850458df20b35a00.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #eeeeee;"><img border="0" data-original-height="500" data-original-width="425" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjp--EIU89MsV_EDV0lQJvalQfMCqZ7r040vcAbA4hY-zN4rloImnsmD7l4kNZpeMvUZnFo6hTfGNObjR7P5-NIsaFxFaSNbDEfYKisod2QyDFahEVfMappFihttlRkXMx_JPV9sF63GFLizV4wz8h7KdmHwSqBysYlhrwNqo5GIgq7VP2SxD6McwtBanj6/s320/d057f729fca4b832850458df20b35a00.jpg" width="272" /></span></a></div><span style="color: #eeeeee;"><br /><span face="Calibri, sans-serif"><br /></span></span><p></p>
<p style="text-indent: 35.4pt;"><span face="Calibri, sans-serif" style="color: #eeeeee;">Biraz daha öncesini hatırlıyorum. Bu kanunsuz kovboy şeker
farikasından vurgunundan kotardığı iki çuval barutu vardı. Bir sürü boş kovana,
mermi ucuna sahipti. Herkes helva yapmak üzerine yazılmış eski bir country
şarkısındaki anatemanın gerçekleşmesini, onun mermi üretmesini beklerken o mermi
yapmak yerine barutu doların adamlarına kovanları Euro’nun yardakçılarına verip
onlardan mermi almayı tercih etti. <o:p></o:p></span></p>
<p style="margin-left: 53.4pt; mso-list: l1 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="color: #eeeeee;"><!--[if !supportLists]--><span face="Calibri, sans-serif"><span style="mso-list: Ignore;">-<span style="font-family: "Times New Roman"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-stretch: normal; font-style: normal; font-variant: normal; font-variation-settings: normal; font-weight: normal; line-height: normal;">
</span></span></span><!--[endif]--><i><span face="Calibri, sans-serif">Bu sadece bir iki
atışlık zaman kazanmaya çalışmak.</span></i><span face="Calibri, sans-serif"> diye yakındı Seamus<o:p></o:p></span></span></p>
<p style="margin-left: 53.4pt; mso-list: l1 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="color: #eeeeee;"><!--[if !supportLists]--><span face="Calibri, sans-serif"><span style="mso-list: Ignore;">-<span style="font-family: "Times New Roman"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-stretch: normal; font-style: normal; font-variant: normal; font-variation-settings: normal; font-weight: normal; line-height: normal;">
</span></span></span><!--[endif]--><span face="Calibri, sans-serif">Aslında zekisin ama kafan çalışmıyor Sam. Onun saklandığına
bakma. Eskiden efsanevi bir kovboydu. Derler ki, paranın üzerine kelle
konulmasının sebebi oymuş. <o:p></o:p></span></span></p>
<p style="margin-left: 53.4pt; mso-list: l1 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="color: #eeeeee;"><!--[if !supportLists]--><span face="Calibri, sans-serif"><span style="mso-list: Ignore;">-<span style="font-family: "Times New Roman"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-stretch: normal; font-style: normal; font-variant: normal; font-variation-settings: normal; font-weight: normal; line-height: normal;">
</span></span></span><!--[endif]--><span face="Calibri, sans-serif">Her duyduğuna inanma cahil ihtiyar. En eski sikkelerde
bile kafa vardı. <o:p></o:p></span></span></p>
<p style="margin-left: 53.4pt; mso-list: l1 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="color: #eeeeee;"><!--[if !supportLists]--><span face="Calibri, sans-serif"><span style="mso-list: Ignore;">-<span style="font-family: "Times New Roman"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-stretch: normal; font-style: normal; font-variant: normal; font-variation-settings: normal; font-weight: normal; line-height: normal;">
</span></span></span><!--[endif]--><span face="Calibri, sans-serif">Hey baksana bu kedi gerçekten çok aptal.<o:p></o:p></span></span></p>
<p style="text-indent: 35.4pt;"><span face="Calibri, sans-serif" style="color: #eeeeee;">Onlar güledursun, biz patronla oturmuş, dükkanın
önündeki caddede patlak veren bu çatışmanın, haydutların arkasındaki güçlü
adamların başının altından çıktığını düşünüyoruz. Bizi korkutmaya çalışıyorlar.
Fakirlikle, şiddetle, terörle ve bir sürü farklı şeyle. Param yok, beni fakirlikle
korkutamazlar. Şiddetle ve terörle korkabilirim. Bir de zaten her şekilde
ağzıma sıçılıyor. Ama bakıyorum parası olan daha çok korkuyor. Ağzı daha büyük
olduğu için değil. Adam rahat değil çünkü standardını korumak için harcadığı
çaba onu bitiriyor.<o:p></o:p></span></p>
<p style="text-indent: 35.4pt;"><span face="Calibri, sans-serif" style="color: #eeeeee;">Bütün kasaba esnafı tedirgin. - Şu silahlar bir
patlasa da ne olacağını görsek. <o:p></o:p></span></p>
<p style="margin-left: 53.4pt; mso-list: l1 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="color: #eeeeee;"><!--[if !supportLists]--><span face="Calibri, sans-serif"><span style="mso-list: Ignore;">-<span style="font-family: "Times New Roman"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-stretch: normal; font-style: normal; font-variant: normal; font-variation-settings: normal; font-weight: normal; line-height: normal;">
</span></span></span><!--[endif]--><span face="Calibri, sans-serif">Çıkarsa patlar yalnız. <o:p></o:p></span></span></p>
<p style="margin-left: 53.4pt; mso-list: l1 level1 lfo1; text-indent: -18pt;"><span style="color: #eeeeee;"><!--[if !supportLists]--><span face="Calibri, sans-serif"><span style="mso-list: Ignore;">-<span style="font-family: "Times New Roman"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-stretch: normal; font-style: normal; font-variant: normal; font-variation-settings: normal; font-weight: normal; line-height: normal;">
</span></span></span><!--[endif]--><span face="Calibri, sans-serif">Aha Dübeş! <o:p></o:p></span></span></p>
<p style="text-indent: 35.4pt;"><span face="Calibri, sans-serif" style="color: #eeeeee;">Anlıyorum ki yine yanlış yere doğru bakıyorum.
Patronla, gerçek anlamda sinek beslediğim (black soldier fly) <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>bu dükkanda oturup, bu hikayeyi yazmamın
sebebi ve piyasanın bu halde oluşunun sebebi o güçlü adamlar. <o:p></o:p></span></p>
<p style="text-indent: 35.4pt;"><span face="Calibri, sans-serif" style="color: #eeeeee;">Onlara borçluyum. <o:p></o:p></span></p>
<p style="text-indent: 35.4pt;"><span face="Calibri, sans-serif" style="color: #eeeeee;">Piyasada krizler yaratıp bana bu yazıyı yazdıracak boş
zamanı sağladıkları için değil. Öyle minnet filan değil. Gerçek manada
borçluyum. Patronum da onlara borçlu. Bütün esnaf, büyük ihtimal bu yazıyı
okuyan sen de onlara borçlusundur… <o:p></o:p></span></p>
<p style="text-indent: 35.4pt;"><span face="Calibri, sans-serif" style="color: #eeeeee;">/18612<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal"><span style="color: #eeeeee; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><o:p> </o:p></span></p><br /><p></p>Sylvan Clownsonhttp://www.blogger.com/profile/11443192089193561194noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7400774624214639939.post-63646142998236591572023-06-15T03:10:00.003-07:002023-06-15T03:10:48.102-07:00ZAP! (yarısı kapalı tek gözle yalan yanlış bir medya izlencesi)<p> </p><p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; text-indent: 35.4pt;">Diş Hekimi suratına dört tane çivi
çaktıktan, beynimde çekiç sesleri hissettikten sonra insanın pek bir şey yapası
kalmıyor. Uykuya dalana dek uzanıp boş uzanmamış olmak için televizyonu
açtım.</span><span style="font-size: 10pt; text-indent: 35.4pt;"> </span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;">1 tuşu. Açılış süreci filan.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;">Tarihi dizilerden biri. Diriliş
Ahmet, Çömeliş Mehmet, Yuvarlanış Abuzer filan. Baktım da suratımın şişinden gözümün
yarısı kapalı olduğu için tam göremedim. Kendi geçmişime yapacağım küçük bir
yolculuktu. Kalitesiz olduğundan emindim ama yine de ne kaybederim ki diye
düşündüm. Sahne başladı. Dönemin modasına uygun giyinmiş karakterler ormanlık
bir yolda kol kola girmiş hu çekmeye başladılar. Beyaz kıyafetli orman ehli hu
çekmeye devam ederken siyahlı yakışıklı karakter, gözlerinde o parıltıyla ormanın
içinden ağır çekim yürüdü ve kanalı değiştirdim. Parende Şevket? Değilmiş.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;">Anladım ki devletin asli yayın
organında esen arap rüzgarları, devletin organını bir o yana bir bu yana
sallayıp duruyor. Ve anlıyorum ki, benim için günde beş çatlak gayından fazlası
yorucuymuş. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="margin-left: 35.4pt; text-align: justify;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;">Zap! ATV’de tırt zengin fakir dramı, <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="margin-left: 35.4pt; text-align: justify;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;">Zap! Kanal D’de, tırt mafya dramı<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;">Zap! Star da tırt yöresel dram. Hızlı
geçtiğim için ne olduklarına dair bi fikrim yok. Bunlar öyle senaryolar ki
atıyorum mafya dizisini izlerken, zengin dramına ani bir geçiş yapsanız konu
kaldığı yerden devam eder. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;">Zap! Sarışın yakışıklı oyuncu birini
arabadan çıkartıp dövmeye başladı. Alt kültür dramı olmalı. Tüm sekans adamı
dövdü. Öncesini de bilmediğim için merak ettim ve bu kadar uzun bir dayak
sahnesinden sonra ne çıkacak diye beklemeye başladım. Tekmeler yumruklar ve
gerçek bir dayakta asla kullanmayacağınız teknikler sonunda sahne değişti. Ne
oldu biliyor musunuz? Metruk bir iç mekan sahnesiydi. Başrol önceki sahnede
dövdüğü adamı bir sandalyeye bağlamıştı ve o şekilde dövüyordu. Başrolün yardakçıları
da sırayla adamı dövdüler. Sonraki sahne ilk kez gördüğüm başka karakterler
birbirlerini dövmeye başlayınca kanalı değiştirdim. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;">Suratımın yarısını kaplayan acı
elimde nereden geldiğini bilmediğim bir viski şişesi oluşmasına sebep oldu.
Sırada haber kanalları olduğunu bildiğim için oldukça büyük bir yudumla merkezi
sinir sistemimi birazdan olacaklara hazırladım. Birkaç reklam sonra salya
seline hazırdım. Şiş suratım kafamı yukarıda tutacak, sayısız dilden damla
damla birikip ülkenin yarısını kaplayan bir sesle dönüşmüş olan salya selinde
beni hayatta tutacak. Ağrı kesici ve antibiyotiğin üzerine çaktığım Viski ise
zihnimi onlardan koruyacak. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;">Hazırım. Zap! <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;">Siktir! Beyaz TV çıktı. Konuşan
elemana baktım ve <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“Allah Allah.”</i>
dedim <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“The Walking Dead ne alaka lan?”</i>
Tavırlar, hareketler, bakışlarındaki uyuzluk seviyesi, ve babasından kalan
kanlı serveti sonuna kadar hak ettiğini anlatan keskin bakışlarıyla
Commonwealth Valisinin şımarık oğlu Sebastian Milton sanki dördüncü duvarı
kırmış ve Beyaz TV den Türk hükümetine övgüler diziyordu. Şöyle bir detay var, Sivas'ın eski ismi Sebasteia doğal olarak Sebasteian da Sivas'lı oluyor. Neyse onun da gözlerinde sadece
büyük resmi görenlerin taşıdığı bir parıltı vardı. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;">Viskinin buruk acılığını JELİBON emikleyerek geçiştirip kanalı değiştirdim. Zap!
<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;">Bu kez “acaba ekrana kaç tane kafa
sığdırabiliriz?” <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>konusunun tartışıldığı
bir program izliyorum. Gözlerinde sadece büyük resmi görenlerin taşıdığı
parıltı yüzünden ekran ışığını kısmak istedim fakat tv ayarlarıyla oynamak için
yeterince yaşlı değilim. “Beka meselesi.” Dedi biri. Karşı çıktığı şey iktidar
karşıtlarının ülkeyi 15 20 yıl öncesine döndürmek istemesiydi. Fakat işin garip
tarafı farkında olmadan ülkeyi 400 sene öncesine döndürmeyi savunuyordu. 1600
lerde yaşamalı hayatımızı 500 yılına göre şekillendirmeliydik. Yok dinozor
devri! Ona göre Osmanlıyken güçlüydük. Bana göre, şimdi de ülkede oldukça çok
Osman var ama o kadar güçlü değiliz. Bu ülke hiç Osman’sız kalmadı ki? Neyi
savunuyorsun salak herif? <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;">Zap! <o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%; text-indent: 35.4pt;">Gözüm ekranın altındaki kırmızı
yazıya takıldı ve istemsizce düşündüm; <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“Bir
insan neden savcı sayar ki?”</i> </span><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; text-indent: 35.4pt;">Bir
an sonra beynim noktaları doldurdu ve ortada Savcıları Sayan biri olmadığını
hızla anladım. </span><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; mso-fareast-font-family: "Segoe UI Emoji"; text-indent: 35.4pt;">Viski, çeneme açılan delikleri doldurup
beynime hızlı bir akın gerçekleştirmiş olmalıydı. Devlet adına sanki devletmiş
gibi ve devletten daha hararetli konuşan bir adamın tesbih çekmesini, birden
ona kadar saymasını, yatmadan önce koyun saymasını bekleyemezsiniz. Onlar savcı
sayar, polisleri sıraya dizip polislere kendileri sağbaştan saydırmak için
oradadırlar. </span><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%; text-indent: 35.4pt;">Bence
saygın savcılar bu anlamsız sayma sayılma konuda ivedilikle bir şey yapmalılar.
Biri beni durup dururken sevip saysa benim de hoşuma gidebilir.</span></p>
<marquee mce_style="border:RED 2px SOLID" style="border: 2px solid blue;">Hep birlikte savcı sayalım! 1 savcı. 2 savcı. 3 savcı. 4 savcı. 5 savcı. 6 savcı. 7 savcı. 8 savcı. 9 savcı. 10 savcı.</marquee>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;">Zap! <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;">Tanrı’nın “Ol!” emriyle olduktan
sonra başka hiçbir şeyi özgür iradesiyle yapmamış bir topaç kralın karşısında
şen şakrak dönüyor. Soru sorulması emredilmiş ama emri yerine getirmek için de
bir emir gelmesini bekliyor. Öyle korkuyor ki… Ya kekelersem? Ya prompter
bozulursa? <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;">O kadar korkuyor ki, bunun ardından
göz yaşı gelir. 6 yaşını devirmiş tüm zeki canlılarda durum budur. Sinirden,
basiretsizlikten, erişememekten ağlar. Çocuk, Golden Retriever yahut yandaş gazeteci,
asla şaşmaz. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;">Harlem shake bu adamın yanında
harmandalı. Sudan yeni çıkmış bir balık onun yanında suda ölmüş gibi
hareketsiz.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>O adam klitorise yaklaşan
profesyönel bir dil, gazeteci şeklinde üretilmiş bir vibratör. Nasıl titriyor…
Kanal şifreliye geçmeden, Zap!<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;">TV 8 de gönüllüler kazandı. Açlık
gerçekten her yerde iyi satıyor. Oysa Dominik’e gitmeye gerek yok, yüzünü birazcık
doğuya dönsen, depremzedelerin açlığını rahatlıkla görebilirsin. Adaya değil
ama hayatına veda edenlere üzülebilirsin. Ortada bir yarış olmadığı için mi bu
kadar çabuk unutuldu? <i>İyilikte yarışmak</i>, bir adada bilinçsiz gençleri
birbirine kırdırmaya benzemiyor. Bu oyunun gerçek kaybedenleri gönülsüzce
kaderlerine katlanıyorlar. Neyse…<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;">Zap, Belgesel kanalında 'kara şahin
düştü' filmi yayınlanıyor? Bilmesek hayvan belgeseli sanacağız. Eğer bu bir belgeselse Diyanet TV'de küçük, kara bir şahinin düşüşüne ağlaşıyor olabilirler. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;">Zap. Yine bir tartışma programı. Madem
belgesel kanalında film var, ben de bu kısmı belgesel gibi anlatayım.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;">Medyanın sınırsız çayırlarında gözlerinde
sadece büyük resmi görenlerin taşıdığı parıltıya sahip gazeteciler, karşı
kabile insanlarının aralarında çıkan bir gerilim yüzünden yüzlerinde bir rahatlama
gülümsemesi, yavşakça bir yayılışla koltuklarındalar. Çünkü orada çıkan her
tartışma onların ekmeğine yağ sürüyor. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;">Bu tipler köşe başı ağır abilerinden
evrildiler. Başlangıçta herhangi bir baltaya sap olmak için bile fazla budaklı
bu ‘medya varlıkları’ bulundukları yerlere bırakılmış birer kütüklerden
ibarettiler. Tüm gelişim süreçlerini yan yatarak geçirip, iktidarsızlıklarını
algı ile kanıksatmaya çalışıp serpildiler. Şimdi ise sekssiz geçen gençliklerinin
travmalarını siyasi düşünce tarzlarında sürdürüyorlar. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;">Sıkıldım. Zap! <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;">Bu kez muhalefete iş yapan bir kanal.
Hayatının çoğunu iyi bir insan olarak geçirmiş biri olarak iyi olacağım diye bu
kadar saçmalanmaz diye düşünüyorum. Muhalefet adına ekrana çıkan parti sözcüleri
sanki birer müşteri hizmetleri çalışanı gibi davranıyor. Hani şu aradığınızda hiçbir
sorun hakkında hiçbir bilgi sahibi olmayan ve kısıtlı bilgisini paylaşmamakta
ısrarcı metalik sesler gibi. Telefonu kapattığınızda ise sorununuz hala
çözülmemiş ve eskisinden daha sinirli bir şekilde kalakalıyorsunuz. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;">Sahada da durum böyle. Sanki sadece
orada mecburi bir gülümsemeyle durmak ve hattın diğer ucundaki sinirli salağı
sessize alıp onun yaşlı kadınlarla ilgili sapıkça fantezilerini bir plastik
parçasına hiddetle sayarken dinliyormuş gibi yapıyorlar. Yani halk bu
benzetmede sinirli müşteri olmalı ama sanki her biri hindistanda bir inek gibi,
acayip rahat görünüyor. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;">Zap! Lamadan önce anketimize katılmak
ister misiniz? Bu arama sizin tarafınızdan bize yapılmıştır. Mersis numaranız….</span></p><p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; text-indent: 35.4pt;">Ve kapatma tuşu.</span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;">Hasılı; <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;">Kendi sözcüklerin yoksa böyle oluyor.
Beni asıl şaşırtan şey ülke insanlarının tümünün gün boyu konuşup tek kelime
etmemeyi başaramaması. Bu gerçekten zor bir şey. Bu bir maymunun tuşlara random
basarak Palyaço isimli bir fanzin yapması kadar da saçma. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;">Bunlar hep başkasının ağzıyla
konuşmaktan, başkasının skiyle sevişmekten bunlar. Çünkü ortada ‘sen’ diye bir
şey bırakmadınız. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;">Sen bir öbeksin. Bir bütünün aynı
değerde değersiz bir parçası, sosyolojik bir terimsin. Sen bir rolsün. Dijital
verilerden ibaretsin. Olduğunu sandığın şey değilsin misal. Mecburiyetlerin
demir kazıklarına tutunmuş dış dünyayı izleyen bir hasret, bir özenme
ünlemisin.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span><o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;">Başkalarının hayatlarını yaşayanlar
seni de kendilerinden görüyorlar ve kendilerinden bilip bağırna basıyorlar.
Bilinçsiz bir öbeğin aynı derece bilinçsiz eşit bir parçası. Bir fanatik. Peki nesin
sen? <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;">Hadi kanalı değiştir ve biraz daha
derine bak. O sadece büyük resmi görenlerin sahip olduğu parıltıyla ışıldayan
gözlerinde göreceksin. O, efendisine en güzel şekilde hizmet eden kölenin itaat
parıltısı. O içindeki avlanma umudunu yitirmiş kafesteki aslanın gözündeki
parıltı. Hadi, ölü bir balığın gözlerine bak. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;">Seni göreceksin. Çünkü demin yazdım.
Ortada ‘sen’ diye bir şey bırakmadınız. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;"><o:p> </o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;">/23310<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;"><br /></span></p><p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhh5GaY7o0S56o19vVbFBIcCa8H-ncVOvBNqIK5NyTZse1RpJZroIxKtqXJiYt3gCst9-hS7bXBDZb0bQotc1aKFpLnKJGFCilKbuOyO3KmPJxNMZjW4dYddrF47Dl0sQ05MrUfCi-v3CvIJy1UGBRIkOKbTZg14qnfZeOeWDXac0szD_Xet7kRUuV5Lw/s1385/male-viewer-watching-tv-television-propaganda-film-news-male-viewer-watching-tv-television-propaganda-film-news-pop-art-164069457%20copy.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="699" data-original-width="1385" height="324" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhh5GaY7o0S56o19vVbFBIcCa8H-ncVOvBNqIK5NyTZse1RpJZroIxKtqXJiYt3gCst9-hS7bXBDZb0bQotc1aKFpLnKJGFCilKbuOyO3KmPJxNMZjW4dYddrF47Dl0sQ05MrUfCi-v3CvIJy1UGBRIkOKbTZg14qnfZeOeWDXac0szD_Xet7kRUuV5Lw/w640-h324/male-viewer-watching-tv-television-propaganda-film-news-male-viewer-watching-tv-television-propaganda-film-news-pop-art-164069457%20copy.jpg" width="640" /></a></div><br /><span style="font-size: 10pt; line-height: 107%;"><br /></span><p></p>Sylvan Clownsonhttp://www.blogger.com/profile/11443192089193561194noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7400774624214639939.post-24544847270509216352023-06-14T00:37:00.000-07:002023-06-14T00:37:09.146-07:00/bilinçsiz kul tanrı bıktırır. <p><br />boşuna vazgeçmedim dünyadan.</p><p>ol diyesi olmayan bir tanrı gibi</p><p>kullarımdan umutsuzum.</p><p>kimseye bir şey diyesim yok. </p><p><br /></p><p>içimde kozmik bir üşenme hissi</p><p>kendime saklayacağım bildiklerimi</p><p>istesem küçük bir noktadan </p><p>sonsuz bir vaha yaratabilirim yine</p><p>fakat bu kez </p><p>bana mahsus kalmalı yalnızlık</p><p><br /></p><p>/23614</p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjzCLFeLbTy00BtBACdzQrBjRJrvGrJt9tA83-I-epumZ6KY5ShC1PsaaTCZIrKA6xwZnSm-QfECS8uLwgOGycyRfotdwKXAoQMO3nqiav5g39eepl3EDL0iuqmYqDsvc-6552rG_Y5CNukBidY2aySRQvqiiiPlfo8LA0S838Tz86jBzv5nwkKdLd87w/s360/Bored%20god.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="280" data-original-width="360" height="311" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjzCLFeLbTy00BtBACdzQrBjRJrvGrJt9tA83-I-epumZ6KY5ShC1PsaaTCZIrKA6xwZnSm-QfECS8uLwgOGycyRfotdwKXAoQMO3nqiav5g39eepl3EDL0iuqmYqDsvc-6552rG_Y5CNukBidY2aySRQvqiiiPlfo8LA0S838Tz86jBzv5nwkKdLd87w/w400-h311/Bored%20god.jpg" width="400" /></a></div><p></p>Sylvan Clownsonhttp://www.blogger.com/profile/11443192089193561194noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7400774624214639939.post-32917395554254775792023-05-29T23:45:00.000-07:002023-05-29T23:45:33.295-07:00/ kabuk kral<p> </p><p class="MsoNormal">her geçen gün daha çok benziyor</p><p class="MsoNoSpacing"><o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing">ak gezenlerin kralına. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing">ama daha kalpsiz, daha çirkin.<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing">içi boş kabuk<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing">bilinçsiz kötülük.<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing"><o:p> </o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing">her geçen gün baliciler gibi varoştaki, <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing">daha boş bakıyor etrafa. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing">kendini şah sanıyordu<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing">her şey tripmiş meğer. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing">bu uçuş kimyasal bir yalan<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing">ve bu çöküş kitlesel bir intiharı <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing">anımsatıyor. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing"><o:p> </o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing">her geçen gün daha az hatırlıyor <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing">ellerindeki kan lekesini.<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing">kokuların adını unutacak birazdan.<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing">çocuklarının zengin, etli, kanlı yüzü yabancı. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing">abdülhamit yahut jul sezar yalnızlığı,</p><p class="MsoNoSpacing">hepsi gibi ölecek kabuk kral,</p><p class="MsoNoSpacing">
piyon kadar değersiz olduğunu anlamadan yazık.<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing"><o:p> </o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing">Her geçen gün daha ters pinokyo.</p><p class="MsoNoSpacing">insandan kuklaya dönüyor güçlendikçe.</p><p class="MsoNoSpacing">her yalanda aklı kısalıyor. (farkında.)<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing"><br /></p><p class="MsoNoSpacing">unutulacak, tek korkusu bu.</p><p class="MsoNoSpacing">biri altını değiştirirken bile olsa</p><p class="MsoNoSpacing">hatırlanmak istiyor.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span><br style="mso-special-character: line-break;" />
<!--[if !supportLineBreakNewLine]--><br style="mso-special-character: line-break;" />
<!--[endif]--><o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing">varsın hatırlansın.</p><p class="MsoNoSpacing">bir gün heykelleri dikilirse her yere</p><p class="MsoNoSpacing">o zaman biz de kuş olup kafasına sıçarız. <br style="mso-special-character: line-break;" />
<!--[if !supportLineBreakNewLine]--><br style="mso-special-character: line-break;" />
<!--[endif]--><o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">/23522<o:p></o:p></p><p class="MsoNormal"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEivRF3NL2c9OK0gliuoTkAcwC4fRKs5nLF_w4Y5Z38b6qtQgSN1jOSorjsBYWKI6e7KwEfbBotj9HSRxNfY8QqnbkySr31VlUip5S53WkkMir9-IiNZHNLtqBFMXCQ4Rq8nCJu-nnkN8oNNgHKubhe6CZgoQ1My6bTYqCm4rIuqgcUHvvNF-gSZ7psz6g/s564/5d7bcc60c70ba09155bc68a5c70c5dc7.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="440" data-original-width="564" height="500" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEivRF3NL2c9OK0gliuoTkAcwC4fRKs5nLF_w4Y5Z38b6qtQgSN1jOSorjsBYWKI6e7KwEfbBotj9HSRxNfY8QqnbkySr31VlUip5S53WkkMir9-IiNZHNLtqBFMXCQ4Rq8nCJu-nnkN8oNNgHKubhe6CZgoQ1My6bTYqCm4rIuqgcUHvvNF-gSZ7psz6g/w640-h500/5d7bcc60c70ba09155bc68a5c70c5dc7.jpg" width="640" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br /><br /><p></p>Sylvan Clownsonhttp://www.blogger.com/profile/11443192089193561194noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7400774624214639939.post-46115555507929759702023-05-26T01:13:00.000-07:002023-05-26T01:13:09.300-07:00/yolda kalan şiir<p>öfkem şiirime mazot</p><p class="MsoNormal"><o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">hasat zayıf, depo hep boş</p><p class="MsoNormal">ve hep bura kaldığım yer<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">şu koca yokuş </p><p class="MsoNormal">şu çorak dünya.<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal"><o:p> </o:p></p>
<p class="MsoNormal">kaçıp gitsem her yerim kök.</p><p class="MsoNormal"><o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">dert üstüne dert.<o:p></o:p></p><p class="MsoNormal">dünyanın ta ötesinden fırlamış ayaklarım. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">yürüsem yük üstüne yük. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal"><o:p> </o:p></p>
<p class="MsoNormal">kaçıp gitsem<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">hep <b><i>bura</i></b> vardığım yer</p><p class="MsoNormal"><o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">şu küçücük nokta.<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: x-large;">.</span></p>
<p class="MsoNormal"><o:p><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span></o:p></p><p class="MsoNormal">/23255</p><p class="MsoNormal"><br /></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjg8FWBoohYSL4mXvHaaq4_tg8RIiP-Hg-DOiP8x7IuIw_T3gOhHnmpWEG1sATxbXxokr8gm39lTD0ZmtM8qcEFrYVwnWOZtRmxAjyvmuVLvJ4n5pf5NN22zgJjxOpJ5g2AgqljijycVkgoeEpxhLHgtNbFttIx6bWhUK-AIaAZDaFBwCTsgwRWD_bQ_g/s612/istockphoto-165240946-612x612.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="407" data-original-width="612" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjg8FWBoohYSL4mXvHaaq4_tg8RIiP-Hg-DOiP8x7IuIw_T3gOhHnmpWEG1sATxbXxokr8gm39lTD0ZmtM8qcEFrYVwnWOZtRmxAjyvmuVLvJ4n5pf5NN22zgJjxOpJ5g2AgqljijycVkgoeEpxhLHgtNbFttIx6bWhUK-AIaAZDaFBwCTsgwRWD_bQ_g/w640-h426/istockphoto-165240946-612x612.jpg" width="640" /></a></div><br /><p class="MsoNormal"><br /></p><p class="MsoNormal"><o:p></o:p></p>Sylvan Clownsonhttp://www.blogger.com/profile/11443192089193561194noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7400774624214639939.post-3407275318660462322023-05-16T14:55:00.001-07:002024-01-09T03:47:31.915-08:00ARPA<p>Bizim arpamız gündem.</p><p class="MsoNormal"><o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;">Saraylılar buna uzun yıllardır
aklımızın almayacağı kadar para yatırıyor. Bizi <i style="mso-bidi-font-style: normal;">huzursuz güvenli bölgemiz</i>de tutmak için bir sektör var. Ev hanımı trol
var. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Sana arpa üretiyor. Tivit atıyor,
mikrofona anırıyor, mitingde götünü yırtıyor. Mağarasına dönüp etsiz yahni
pişiriyor filan. Bir trolün yaşam tarzına dair hiçbir fikrim yok. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;">Bizim arpamız gündem. Kendi kendimize
çalıp söylüyoruz. Öfkemizi birbirimize söyleyip gazımızı atıyoruz, sakinleyip iki
reels izledik mi tamam. Gelsin yurtdışında yaşama hayalleri gitsin plaza hayatı.
Peki ya sorunlar? Bizim aramızda kalıyor. Tartışılıyor ve hiçbir çözüme
ulaşmadan sönümleniyor. Çünkü başka sorun çıkıyor. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;">Bunları söylüyorum ama ben kötü
biri değilim. Gerçekten kötü biri olsam kafanızı gündemle sikerdim. Siz misal
seçim hileleriyle meşgulken bir anda dolar fırlardı. Kiraları düşünmeye başlamadan
Gabar’da uzaylı yatağı bulurdum. Daha siz konuyu henüz anlamadan tüm devlet
kanallarında konuyla alakası olmayan bir “Allah” derdim feleğiniz şaşardı. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span><o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjDn6RUEJX6Cl1W9EGDyH0Tn4B3kL9xstq8qnsbuCZBrT8tksw6Iov-HwBHS-JWHTeyBn6ko6VGLV3qmn7Y41v1ltWCs-3luSkTRe_EKgpVaDFpglHkoYGgy9pqf0RYEIilNuGIQdcVboKXWo7r3K4ZXuMDc3Gk-i_m5JPJ-kPgsvgPHUTmuoX1JEmL0A/s564/7e29b4281336e05567491314fbb76752.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="467" data-original-width="564" height="265" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjDn6RUEJX6Cl1W9EGDyH0Tn4B3kL9xstq8qnsbuCZBrT8tksw6Iov-HwBHS-JWHTeyBn6ko6VGLV3qmn7Y41v1ltWCs-3luSkTRe_EKgpVaDFpglHkoYGgy9pqf0RYEIilNuGIQdcVboKXWo7r3K4ZXuMDc3Gk-i_m5JPJ-kPgsvgPHUTmuoX1JEmL0A/s320/7e29b4281336e05567491314fbb76752.jpg" width="320" /></a></div><p class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;"><br /></p><span> </span><span> </span><span> </span>Neyse ki kötü biri değilim. Peki bizde
durum böyleyken onlarda nasıl? <o:p></o:p><p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;">Emin olun sizin için sorun olan
her şey kimsenin sikinde değil. O esnada İç Anadolu’da bir adam hiç
binemeyeceği Türk arabasına salya akıtmaktadır. Görüntü değiştiğinde aklı <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“hava kararınca karıya nasıl atlasam?” </i>sorusuna
takılmaktadır. Acınası hayatını kopyalamak tabi ki onun da hakkı. Ürüyor. Tabi içten içe
bir yerlerinde biliyor mazut biraz ucuz olsa kenara daha çok para ayırabilir. Biliyor
biraz öğrense modern tarım yapabilir. Kaliteli ürünler üretip kazancını
katlayabilir. Ama tam aydınlanacak, Türk Savaş uçağını görüyor televizyonda.
Ağzının suları akıyor. Sonra karıya nasıl atlasam? Sonra hep o hayalini kurduğu
6 şeritli asfalt yol. Sonra yine karı. Kahveci sepet havasına başladı. Yarım
saat sonra çocuklar uyumuştu ve çıplaktı. Doggy tercih ettiler. Boşalmadan önce
tavana bakıp ampulü gördü. Aklına TOGG geldi. Kadın dölün tutmaması için içinden
dua ediyordu. Sonra dönüp yattılar. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-indent: 35.4pt;">Kadınların daha zeki olduğunu
düşünüyorum. Ama tembeller. <br style="mso-special-character: line-break;" />
<!--[if !supportLineBreakNewLine]--><br style="mso-special-character: line-break;" />
<!--[endif]--><o:p></o:p></p><br />
<p align="right" class="MsoNormal" style="text-align: right; text-indent: 35.4pt;">Sylvan
Clownson<o:p></o:p></p>
<p align="right" class="MsoNormal" style="text-align: right; text-indent: 35.4pt;">/23175<o:p></o:p></p>Sylvan Clownsonhttp://www.blogger.com/profile/11443192089193561194noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7400774624214639939.post-1159929937719410832023-04-07T01:08:00.002-07:002023-04-07T01:43:46.852-07:00“KALİTESİZLİK ÇAĞI”<p></p><p class="MsoNormal"></p><p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10.0pt; line-height: 107%;"><span style="font-family: helvetica;">Yalancı bir güneşin atında oturmuş
yeni hoodymin önündeki plastik baskıyı söküyorum. Kumaşa bir şey demiyorum,
rengi de güzel. Tam bir fiyat performans ürünü ama baskı o kadar dandik ki
tırnağı taktığın an elinde kalıyor. <o:p></o:p></span></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10.0pt; line-height: 107%;"><span style="font-family: helvetica;">Aslında basit bir pres işlemi. Ama
üretici firmanın tedarikçisi plastikten çalmış. Yahut karışımı tutturamamışlar.
Detayları konuşmanın bile maliyetin üzerinde etkisi olmalı. Maliyet demişken
üretici kısabildiği her şeyden kısmış. Kumaştan, iplikten, makina devrinden,
işçinin çayından, yemeğinden, hakkından, kendi ailesinin ihtiyaçlarından,
dükkanın mal sahibinden. Çok düşündük ekle maliyete elli lira daha. (Burada
bahsi geçen elli lira 5 ve katları olarak kısa süreler arasında değişkenlik
gösterebilir. Özünde hepsi aynı miktarı belirtrmektedir.) Muhtemelenden öte bir
hissiyat; bu kıyafetin üretildiği atölyede çalışanların çoğu kaçak göçmenler. <o:p></o:p></span></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10.0pt; line-height: 107%;"><span style="font-family: helvetica;">İnsan kataloğundaki her renkten işçi.
Moldovya’da başlayıp Nijer’de biten etten, fakir bir gökkuşağı gibi üretim
bandının üzerinde mutsuz, asılı… <span style="mso-spacerun: yes;"> </span><o:p></o:p></span></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10.0pt; line-height: 107%;"><span style="font-family: helvetica;">Başlarındaki ustabaşı Spartacus
dizisindeki <i>Syrian</i> karakterinin tüm adiliğiyle doctore olduğu bir hal.
Bir tek kırbaç eksik çünkü 2023 yılında ne köleliği kardeşim? Hoodymin
baskısını yapan presin başında Somali’li Utambe var. Doctore söyler Utembe
yapar. Doctore patrondan aldığı üstün kimya bilgisiyle pres kapağının bir kez
ve hızlıca açılıp kapatılmasının plastiğin yapışması için yeterli olduğunu
düşünmüş olmalı. Patron bu klas hareketi çekerek zaman kavramına geçirmiş. Günlük
yüz yerine beşyüz baskı. Ona bu hoodyi üretmesi için iş veren adama geçirmiş.
Herkesi kaçak çalıştırdığı için SGK’ye, işyeri merdivenaltı olduğu için devlete
geçirmiş. Paketleme yok, oradan da itelemiş. Dağıtım 99 model motor seri
numarası değiştirilmiş bir dobloda yapılmış. Büyük ihtimal çalıntıdan kağıt
üzerinde perte çıkmış bir araçtı. Hızını alamamış olmalı. İrsaliye, fatura zaten
hak getire vergi dairesini sikiyor. Kıyafetin üzerindeki pahalı outdoor
firmasının baskısı da çakma. Markaya bile geçirmiş. <o:p></o:p></span></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10.0pt; line-height: 107%;"><span style="font-family: helvetica;">Kısaca anlayacağınız üç cuma
kaçırdığında dinin düştüğünü düşünen bu incelikli, hayırsever, ahlaklı esnaf
sikebileceği herkesi sikerek 3 kuruşa mal ettiği hoody’i bana 200 liraya okutmaya
çalışıyor.<o:p></o:p></span></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10.0pt; line-height: 107%;"><span style="font-family: helvetica;">Başka bir müşteriyle ilgilenirken bu
hoodyi ondan çaldım. <o:p></o:p></span></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10.0pt; line-height: 107%;"><span style="font-family: helvetica;">Şimdi kış güneşi ılık ılık suratımda
dans ederken üzerindeki baskıyı soyuyorum. Kavlamış boya kazımak, şişenin
çevresindeki etiketi sökmek, inşaat izlemek gibi anlamsız ama keyifli bir iş.
Üzerindeki yazıyı tamamen temizlediğimde belki üzerine kumaş boyasıyla A’sı
anarşikiş bir palyaço boyarım.*<o:p></o:p></span></span></p><p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: helvetica;"><span style="font-size: 10.0pt; line-height: 107%;">* (</span><span style="font-size: 8pt; text-align: left;">Yapmadım. Üşendim. Eski baskıdan kalan ilk iki harfi bıraktım ve şimdi üzerinde NO yazıyor. Tam bir hayır işi oldu.)</span></span></p><p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjJ-dYsDlx9_KqIfvfdEuFcsHZQE1kQgakIbN14Oq3mOZbqnqKNBraFbiqiX5T5E6dmeg1fkRJ-kH9pc9HI7FmsLjSuHNTzmEURbwMMYU9V6HFULJCRksG3-XiqYgDZsZx2134n67TaoedocT_jZqj7CihfJ-8OTkbS8WFCQUnH3q1WUhv31TztToeglg/s1600/WhatsApp%20Image%202023-04-07%20at%2011.04.55.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="font-family: helvetica;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="1331" height="245" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjJ-dYsDlx9_KqIfvfdEuFcsHZQE1kQgakIbN14Oq3mOZbqnqKNBraFbiqiX5T5E6dmeg1fkRJ-kH9pc9HI7FmsLjSuHNTzmEURbwMMYU9V6HFULJCRksG3-XiqYgDZsZx2134n67TaoedocT_jZqj7CihfJ-8OTkbS8WFCQUnH3q1WUhv31TztToeglg/w204-h245/WhatsApp%20Image%202023-04-07%20at%2011.04.55.jpeg" width="204" /></span></a></div><span style="font-family: helvetica;"><br /><span style="font-size: 10pt; text-indent: 35.4pt;"><br /></span></span><p></p><p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: helvetica;"><o:p style="text-align: left;"></o:p><span style="font-size: 10pt; text-indent: 35.4pt;">Yarısını söktüm. Tüm öğleden
sonrasını buna ayırdım. Güneş kemiklerime dokunuyor. Kışın ortasında bahardan
çalınmış bir gün. Önümüzdeki bahar bok olacak bir günün telafisi olabilecek
kadar güzel. “</span><i style="font-size: 10pt; text-indent: 35.4pt;">Neyse”</i><span style="font-size: 10pt; text-indent: 35.4pt;"> diyeceğim o
boktan günü yaşadığımda. “</span><i style="font-size: 10pt; text-indent: 35.4pt;">o gün vardı.”</i><span style="font-size: 10pt; text-indent: 35.4pt;">
Sanki bir terapideyim. Söktüğüm her plastik parça bir anı, içimdeki bir
sıkıntı; penye kıyafete dökülüyorum.</span></span></p><p></p><p></p><div id="ftn1"></div><p class="MsoNormal">
</p><p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 10.0pt; line-height: 107%;"><span style="font-family: helvetica;"><br /><o:p></o:p></span></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: helvetica;"><i><span style="font-size: 10.0pt; line-height: 107%;">“Şubatın ortasında güneşin ısısıyla
oturup bir şeyler yazmak gerçek bir lüks.”</span></i><span style="font-size: 10.0pt; line-height: 107%;"> Diyor Hoody. <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“Kendini
şanslı saymalısın.”</i><o:p></o:p></span></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><i><span style="font-size: 10.0pt; line-height: 107%;"><span style="font-family: helvetica;">“Şunu görüyor musun Hood? O bir
kanca. Onu bacağıma ben taktım. Zamanı geldiğinde Hood. Zamanı geldiğinde.” <o:p></o:p></span></span></i></p>
<p class="MsoNormal" style="margin-left: 70.8pt; text-align: justify; text-indent: -35.4pt;"><span style="font-family: helvetica;"><i><span style="font-size: 10.0pt; line-height: 107%;">“Ata sözleri böyle
kanıtlanmaz.” </span></i><span style="font-size: 10.0pt; line-height: 107%; mso-bidi-font-style: italic;">Diyor.<i><o:p></o:p></i></span></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: helvetica;"><i><span style="font-size: 10.0pt; line-height: 107%;">“Şu an dikeyiz Hood. Güneş tepemizde.
Zemin altımızda. Ama her şeyin tepetaklak olması sadece birkaç saniye sürer.</span></i><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span style="font-size: 10.0pt; line-height: 107%;"> Bunu uzun süredir biliyorum. Bilmeyenler de yakın zaman önce öğrendiler.
Tam bir trajediydi. Deneyimli bir ahir zaman insanı olarak trajedilere
aşinayım. Daha önce defalarca kızıp küfrettim. Daha önce defalarca unuttum.
Daha önce defalarca atlattım. <o:p></o:p></span></i></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span style="font-size: 10.0pt; line-height: 107%;"><span style="font-family: helvetica;">Bilmemem gereken çok şey biliyorum. Birileri sürekli bana dökülüyor.
Söylemediklerini gözlerim görüyor. Beynim noktaları bir araya getiriyor ve
voilà! <o:p></o:p></span></span></i></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span style="font-size: 10.0pt; line-height: 107%;"><span style="font-family: helvetica;">Karınca yığınının başına çökmüş bir çocuk gibi, büyük resmin dışından,
büyük resmi arayan hayalperest noktaları izlerken buluyorum kendimi. <o:p></o:p></span></span></i></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span style="font-size: 10.0pt; line-height: 107%;"><span style="font-family: helvetica;">Ve her şey çok kalitesiz. Acımız, gözyaşımız dahil. Herkes ucuz bir
hissin ucundan tutmuş, çekiyor ha çekiyor. Herkes hayatı pahasına o küçücük
parçasına tutunmuş aynı şeyi binlerce farklı yöne çekip duruyor. İnsalığım
esnedi Hood. Ve iyilik insanlık tarihi boyunca hiç bu kadar iyimser sikilmemiştir.
<o:p></o:p></span></span></i></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span style="font-size: 10.0pt; line-height: 107%;"><span style="font-family: helvetica;">Biliyor musun, kendimizi içine sürüklediğimiz, kabullendiğimiz ve sonunda
normale dönüşen bu dandik çağın içinde dönüp duran kalpsiz birer kopyaya
dönüşeli çok olmadı. <o:p></o:p></span></span></i></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span style="font-size: 10.0pt; line-height: 107%;"><span style="font-family: helvetica;">Misal aynı senin gibi Hood. İki yıkama sonra rengin solacak ve dizlerime
kadar ineceksin. Aynı senin gibi, sadece birkaç yıl içinde kalitesizliğin tüm
dünyayı bir küf gibi nasıl sardığına tanık oldum. Bunu yediğim ekmekten,
izlediğim filmden, okuduğum şiirden, duyduğum fikirden, dinlediğim şarkıdan,
sokaklardan, şehirlerden, kullandığın masadan, ayağımdaki ayakkaptan, içtiğim
sudan, tükettiğim gezen tavuk yumurtasından, soluduğun havaya varana dek, her
hücremde hissediyorum Hood. Sen de bak. <o:p></o:p></span></span></i></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span style="font-size: 10.0pt; line-height: 107%;"><span style="font-family: helvetica;">Her şey çok kalitesiz çünkü katlanarak çoğalıyoruz. Birdik beş olduk. Bir
anda bir milyonduk, şimdi sekiz milyarız. <o:p></o:p></span></span></i></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span style="font-size: 10.0pt; line-height: 107%;"><span style="font-family: helvetica;">Hepimiz her şeyin sayılarla ilgili olduğunu anlayacak kadar holivud filmi
seyrettik. Büyük şehirlerde para kırıntısı kovalayarak hayat tükettik. Doğadan
uzaklaştıkça özümüze uzak yabani bir hayvana dönüştük. Şimdi neye
saldıracağımızdan emin değiliz. İnsanların dünyasında saldırgan hayvanları
uyutuyorlar Hood. Biz de uyutulacağız.<o:p></o:p></span></span></i></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span style="font-size: 10.0pt; line-height: 107%;"><span style="font-family: helvetica;">Daha önce defalarca uyutulduk. <o:p></o:p></span></span></i></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span style="font-size: 10.0pt; line-height: 107%;"><span style="font-family: helvetica;">Uyandığımızda bambaşka bir formda, sadece plastik yollarda yürüyebilen,
plastik okyanuslarda yaşayabilen, yiyeceklerini plastik kutulara koyup, suyunu
plastik şişelerden içen, sadece plastikle kaplanmış bir dünyada yaşayabilecek
steril orospu çocuklarına dönüşeceğiz. <o:p></o:p></span></span></i></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span style="font-size: 10.0pt; line-height: 107%;"><span style="font-family: helvetica;">Açık konuşmak gerekirse sevgili dostum, <span style="mso-bidi-font-style: italic;">insan</span> olası herhangi bir sondan kurtulacaktır. O hep başarır. Ama
<span style="mso-bidi-font-style: italic;">‘insanlık’</span> bunu
başaramayabilir. <o:p></o:p></span></span></i></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span style="font-size: 10.0pt; line-height: 107%;"><span style="font-family: helvetica;">Evet geriye kalan o olacak; şu baştan ayağa kana bulanmış, içindeki
yırtıcı coşkuya zafer diyerek göğsünü şişiren o bilinçsiz, cahil ve kör… Ve
sağır. İnatçı ve hırslı. Bencil ve sahtekar. <o:p></o:p></span></span></i></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span style="font-size: 10.0pt; line-height: 107%;"><span style="font-family: helvetica;">O muktedir yok edici…”</span></span></i></p><p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"></p><p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: helvetica;"><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span>/23272 - Balkon</span><o:p></o:p></p><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span style="font-size: 10.0pt; line-height: 107%;"></span></i><p></p><p></p>Sylvan Clownsonhttp://www.blogger.com/profile/11443192089193561194noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7400774624214639939.post-68499443092776485582023-01-20T03:06:00.000-08:002023-01-20T03:06:02.019-08:00/belki bilime filan ters ama bu kez ışığı kapatırsak karanlık olmayacak <h2 style="mso-collapsed-heading: yes;"><br /></h2>
<p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">Ülkenin aydınlık yüzü <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">ucuz ampul ışığında yazdı <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">son mektubunu. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">Ve tabi ki imla hatalarıyla
dolu. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;"><o:p> </o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">Yerlileri haksız çıkartan <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">eastern bir soygun filmi<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">ya da inançlı bir RobinHood <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">fakirden alıp mümine veriyor</p>
<p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;"><o:p> </o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">Ve halat değil <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">yasayla sıkıyor boynunu,<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">insanın son nefesinden oksijen
çalan<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">vergi dairesi.<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;"><o:p> </o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">Bazen kaş yapayım derken <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">gözünü çıkartıveriyor insanın<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">çevik ve kuvvetli adamlar.<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">Sigorta depresyon ilaçlarını
karşılamıyor <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">sadece yaşamanın bile mutsuz
ettiği <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">ahir zaman bipolarlarının.<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;"><o:p> </o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">Çok yakıyor, az ışıtıyor bu
şatafatlı <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">tasarrufsuz ampuller.<o:p></o:p></p><p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">Parana yazık.</p>
<p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">Ve zaten karanlıkta işe gidiyor<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">ülkenin aydınlık yüzü. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">Hepsinin yüzünde kapağı atmayı
düşlediği</p><p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;"><o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">başka ülkenin orta sınıfa tav,</p><p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">yapay bir gülümseme.</p><p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;"><o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;"><o:p> </o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">Sonsuz yaşamı zevk sefa sanan vizyonsuz,<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">tabi ki de paranın
yenebileceğine inanacak! <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing"><o:p> </o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing">Medya eşliğinde, son ağaca inen balta <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing">Alkış eşliğinde, son nehirde HES <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing">Son balığın süslü tabağı insta profilinde. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing">Beyaz adamın reisleri beyaz evlerinde <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing">Duwamish reisini ise İstiklal’de zabıta kovalıyor. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing"><o:p> </o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing">Her şeye rağmen Umut var dostum. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing">tanıyorum iyi çocuktur. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing">Umut var, <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing">belki bilime filan ters ama bu kez ışığı <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing">kapatırsak<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNoSpacing">tarihte ilk kez karanlık olmayacak</p><p class="MsoNoSpacing"><o:p style="text-align: justify;"><br /></o:p></p><p class="MsoNoSpacing"><o:p style="text-align: justify;"> </o:p><span style="text-align: justify;">/22302</span></p><p class="MsoNoSpacing"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiceoHY6k5bG9VrzwGNaCyIHjV_tZvD2SteSmEPn60QUYTfTsHnIy5aLRUXLDz4xYY401inO1YPJs7XI-shIQKcCEIVXyOJMDRhEDitUMChod3POd_e2PMZyd0oMfLde2j_K1oXYGVpHIi9cLSYKpESRN1cFO91L-uctnehjxLDOSAxv9jn2OxN4x224g/s773/think-green-lights-off-sign-s-9940.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="773" data-original-width="540" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiceoHY6k5bG9VrzwGNaCyIHjV_tZvD2SteSmEPn60QUYTfTsHnIy5aLRUXLDz4xYY401inO1YPJs7XI-shIQKcCEIVXyOJMDRhEDitUMChod3POd_e2PMZyd0oMfLde2j_K1oXYGVpHIi9cLSYKpESRN1cFO91L-uctnehjxLDOSAxv9jn2OxN4x224g/s320/think-green-lights-off-sign-s-9940.png" width="224" /></a></div><br /><span style="text-align: justify;"><br /></span><p></p><p class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;"><o:p></o:p></p>Sylvan Clownsonhttp://www.blogger.com/profile/11443192089193561194noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7400774624214639939.post-87789848603307798092022-12-30T06:45:00.003-08:002022-12-30T06:46:37.423-08:00/eğri şiir.<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><blockquote style="border: none; margin: 0px 0px 0px 40px; padding: 0px;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><p class="MsoNormal"><br /></p></div></blockquote><p>bu bufalo çayırında bir ağaçtım eskiden,<br />eğrildim şimdi.<br />yitirdim içimdeki o şairane aşkınlığı.<br />ve öğrendim<br />yaşlandıkça bükülüyormuş insan </p><p>ruhumdur şimdi<br />yerlere dokunan dallarımda<br />kördüğümün ucunda salınan.<br /><br />bilseydi böyle olacağını.<br />o son rüzgardan önce<br />vazgeçerdi direnmekten.<br />kendini öldürürdü.<br />gerçekten ölebilseydi eğer.<br /></p><div style="text-align: center;"><span style="font-family: verdana; font-size: 11pt; text-align: left;"><br /></span></div><div style="text-align: center;"><span style="font-family: verdana; font-size: 11pt; text-align: left;">/221230</span></div><p></p><blockquote style="border: none; margin: 0px 0px 0px 40px; padding: 0px;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://media.tenor.com/YHeSKr0qjiMAAAAd/hanging-clown.gif" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="320" data-original-width="320" height="320" src="https://media.tenor.com/YHeSKr0qjiMAAAAd/hanging-clown.gif" width="320" /></a></div></blockquote></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i></i></div><br /><p><br /></p>Sylvan Clownsonhttp://www.blogger.com/profile/11443192089193561194noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7400774624214639939.post-1460063844838320222022-12-04T03:45:00.001-08:002022-12-04T03:50:11.019-08:00/aslında tam da panikleme zamanı ama sebepsizce sakinim. <div><br></div><div>Kabulümdür.</div><div>Yapışsın elleri yakama </div><div>yüzünde erisin yüzüm</div><div>aksın ömrüm, yılların oyduğu </div><div>gülücük çizgisinden, </div><div>ölümün.</div><div>ve dökülsün kanatlarım.</div><div><br></div><div>küllere karışıp yağacağım meraklı gözlere. </div><div>düşmektense yanmayı yeğledim ben.</div><div>rüzgara karşı değil...</div><div>kendime karşı kaybettim bu savaşı. </div><div>ve kendime rağmen kazandım.</div><div><br></div><div>Başarı mı şimdi bu? </div><div>Yoksa hayıflanma zamanı mı boşa giden </div><div>hayaller için?</div><div>Sona varmanın geride bıraktığı tatminsiz boşluk.</div><div>Ne yazık vazgeçmek için de geç biraz. </div><div><br></div><div>Öyleyse biraz daha yükselmeliyim</div><div>biraz daha her ne lazımsa ondan...</div><div>vazgeçmeliyim ağırlığımdan.</div><div>Atılması gereken gereksiz tek ağırlık </div><div>içerime çöreklenen şu yabancı </div><div>yalancı ruhumdur artık. </div><div><br></div><div>Bitti, son eşiği kırdım çoktan. </div><div>Parçalayıp geçtim göğün enginliğini. </div><div>Hadi son bir kez daha</div><div>çöl dudaklarımdan öp beni </div><div>güneş!</div><div><br></div><div>Sadece bir fısıltı kalsın geriye</div><div>“Şimdi uyan İkarus.</div><div>zaten ancak bu kadar yaklaşabilirdin </div><div>güneşe.”</div><div>/22122</div><div><br></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjzzOJeRRp9y0MP5dGmbBfKk7chTYloNETOkmoB41RMfC3b4rWsBgDoaWz62PxKCQ5sbUOrwSy02ErdCxvaEbTuOQa6ecLirWI7M4iZJMNobg1MIQ7l_S2iUjWibfYV7k_WXovlk9AtuOat/s1600/1670155460210351-0.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjzzOJeRRp9y0MP5dGmbBfKk7chTYloNETOkmoB41RMfC3b4rWsBgDoaWz62PxKCQ5sbUOrwSy02ErdCxvaEbTuOQa6ecLirWI7M4iZJMNobg1MIQ7l_S2iUjWibfYV7k_WXovlk9AtuOat/s1600/1670155460210351-0.png" width="400">
</a>
</div><br></div><div><br></div>Sylvan Clownsonhttp://www.blogger.com/profile/11443192089193561194noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7400774624214639939.post-30704917160145516962022-10-25T12:04:00.005-07:002022-10-25T12:06:35.557-07:00Belediyenin bana yaptığı kötülüklere dayanarak kendimi kara-kedi ilan ediyorum.<p><span style="color: #f3f3f3;"><br /></span></p><p class="Default" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: #f3f3f3; font-size: 11pt;">Bugün, yani onyedi nisan ikibinyirmi
yaşlandığımı hissettiğim günlerden biri ve bunu sağlayan belediyeye sonsuz…
hiçbir şeyin olmadığını hatırlatırım. İnsan yaşlandıkça kendini tutmayı
öğrenebiliyormuş demek. <o:p></o:p></span></p><p class="Default" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: #f3f3f3; font-size: 11pt;">İş çıkışı, eve yürüyordum. Normal
zamanlarda da kulaklığımı takıp post-apokaliptik bir semtte yürüdüğümü hayal
ederim. Normalde de hayalciyimdir. Fakat bugün bir şeyler farklıydı. Sokaklar
boştu ve yanımdan yüzleri maskeli tipler gelip geçiyordu. Sokak lambaları henüz
yanmış sanayi bölgesini daha da tekinsiz bir havaya bürümüştü. Yüzündeki o
maske olmasa, yanımdan az önce geçen serserinin normal bir aile babası olduğuna
yemin edebilirdim. Yahut köşede, yakuzayı andıran çekik gözleri ve yüzlerini
kapatan 5 liralık, siyah, penye maskeleriyle dikilen tiplerin, normal
zamanlarda o köşede minibüs bekleyen kaçak işçiler olduğunu bilirdim. Ama maske
her şeye gizemli bir hava katıyor. <o:p></o:p></span></p><p class="Default" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: #f3f3f3; font-size: 11pt;"> </span></p><p class="Default" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: #f3f3f3; font-size: 11pt;">Peki ya ben? Kendimi başkasının gözünden
düşündüm. Siyah, 5 liralık, detaylarına girmenin maliyetinin üzerinde sonuçlar
doğuracak olan maskenin altından çıkan siyah sakallarım, üşüdüğüm için
giydiğim, evdeki en kalın giyecek olan siyah hırkam, 55 liraya, ucuz olduğu
için satın aldığım siyah deri ceketim… Ya işinden evine dönen bir vatandaş
değil de çete üyesiysem? Ansızın kendimden emin olamadım. <o:p></o:p></span></p><p class="Default" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: #f3f3f3; font-size: 11pt;"> </span></p><p class="Default" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: #f3f3f3;"><i><span style="font-size: 11pt;">(Bu kısmı Leonidas anlatıyor.) </span></i><span style="font-size: 11pt;"><o:p></o:p></span></span></p><p class="Default" style="text-align: justify;"><span style="color: #f3f3f3; font-size: 11pt;"> </span></p><p class="Default" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: #f3f3f3; font-size: 11pt;">Maskesini çıkartıp atmak istedi. Çünkü
nefes alışını engelliyordu. Hırkasının başlığını geriye atmayı düşündü. Çünkü
görüşünü engelliyordu. Sakallarını kesmeyi düşündü. Çünkü sadece tıraş olmaya
üşendiği için sakal bırakmıştı. Telefonunu elinde sıkıca kavradı… <o:p></o:p></span></p><p class="Default" style="text-align: justify;"><i><span style="color: #f3f3f3; font-size: 11pt;"> <span> </span><span> </span><span> </span></span></i></p><p class="Default" style="text-align: justify;"><span style="color: #f3f3f3;"><i><span style="font-size: 11pt;"></span></i><i style="text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 11pt;"><span> </span><span> </span><span> </span>(Tekrar ben.)</span></i></span></p><p class="Default" style="text-align: justify;"><span style="color: #f3f3f3;"><span style="font-size: 11pt;"> <span> </span><span> </span></span><span style="font-size: 11pt; text-indent: 35.4pt;">Ama insanlar çok güvenilmez ve pis.
Köşedeki yakuzalar öksürüyor ve aile babası kılığındaki serseri beni birkaç
adım geçer geçmez maskesini kullanım kurallarına uymayan bir şekilde çekip yere
tükürdü. Yani maskem suratımda kalacak.</span></span></p><p class="Default" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: #f3f3f3; font-size: 11pt;"> </span></p><p class="Default" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: #f3f3f3; font-size: 11pt;">Sub-Zero’yu artık daha net anlıyorum
artık. İnsana elleriyle insanın kafasını omurgasıyla birlikte çıkarttıracak o
öfkeyi... Öfkeli değilim, boğuluyorum... Maskenin içinde nefes almak gerçekten
zor. Zavallı Sub-Zero, sürekli kendi ürettiği karbondioksiti solumaktan
çıldırmış olmalı. <o:p></o:p></span></p><p class="Default" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: #f3f3f3; font-size: 11pt;">Uzun süre maskeyle dolaşınca
delirebildiğiniz gibi uzun süre aynı yerde yaşarsanız belediyenin sürekli size
kötülükler yapıp hayatınızı çekilmez kılmak için uğraştığını görebilirsiniz.
Hangi partiden yahut kim olduğu önemli değil. Kurum olarak asli görevleri budur
fakat bunu kendileri bile bilmez. Hiçbir yasa, hiçbir tüzük bu durumu yazmaz
çünkü. Belki bu durum belediyenin suçu değildir bile. Uzun süre aynı yerde
yaşayarak bu azabı kendinize reva görmüşsünüzdür kim bilir? Ama ben kolaya
kaçıp suçu başkalarında arayacak kadar usta bir vatandaşım. Bu sayede sicilim
tertemiz. Süt banyosundan yeni çıkmış varoş zenciyim. <o:p></o:p></span></p><p class="Default" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><i><span style="color: #f3f3f3; font-size: 11pt;">“Tets ma petpır biç!” <o:p></o:p></span></i></p><p class="Default" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><i><span style="color: #f3f3f3; font-size: 11pt;"> </span></i></p><p class="Default" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: #f3f3f3; font-size: 11pt;">Yakuzadan uzak bir yay çizerek parka doğru
yöneldim. Burası yolumu üç dakika 20 saniye kısaltacak. Eskiden bu süre
yaklaşık beş dakikaydı. Bu gelişmeyi de belediyenin bana yaptığı kötülükler
listesine ekledim. O siktiğimin oto-parkını yaparken söktükleri dedemle yaşıt
salkım söğüdü de; Arnavut kaldırımı denilen taş zemini, hükümet grisine
dönüştürmelerini de unutmadım. Ama bugün yaptıklarının yanında hepsi minik
kötülükler gibi kalır. <o:p></o:p></span></p><p class="Default" style="text-align: justify;"><span style="color: #f3f3f3; font-size: 11pt;">Parkın girişindeki, genelde Windows hata ekranı gösteren ışıklı
bilgilendirme tabelasında bir yazı vardı. <i>“Bilmem kaçıncı Cumhurbaşkanı
Turgut Özal’ı ölümünün 27.yılında saygı ve minnetle anıyoruz.” </i>Fakat benim
gördüğüm tek şey gözümün önünde hayvan gibi büyüyen, <o:p></o:p></span></p><p align="center" class="Default" style="text-align: center;"><span style="color: #f3f3f3;"><span style="font-size: 15pt;">“</span><span style="font-size: 14pt;">27 </span><span style="font-size: 20pt;">yıl </span><span style="font-size: 24pt;">önce</span><span style="font-size: 22pt;">” </span><span style="font-size: 11pt;">yazısıydı.<o:p></o:p></span></span></p><p align="center" class="Default" style="text-align: center;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEik6R9KGlSK1tTMsnVVnRALlAKtSmj9R6WvuXJ9k5lbUXyxUSsn844T9zSUeIaQpiW093BG8enNVYOmdwg_93_ys7igUH2os6sSvaBynclWPhYf3AtbUNdObKrZwGSu2SnROBSuGq5pHPzS_JJEHrD1eFvWvI8hk_yid_rB0qZp3q9w15doKxefysEbzg/s1400/korfez-belediyesi-gunisigi-billboard.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #f3f3f3;"><img border="0" data-original-height="960" data-original-width="1400" height="267" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEik6R9KGlSK1tTMsnVVnRALlAKtSmj9R6WvuXJ9k5lbUXyxUSsn844T9zSUeIaQpiW093BG8enNVYOmdwg_93_ys7igUH2os6sSvaBynclWPhYf3AtbUNdObKrZwGSu2SnROBSuGq5pHPzS_JJEHrD1eFvWvI8hk_yid_rB0qZp3q9w15doKxefysEbzg/w391-h267/korfez-belediyesi-gunisigi-billboard.jpg" width="391" /></span></a></div><span style="color: #f3f3f3;"><br /><span style="font-size: 11pt;"><br /></span></span><p></p><p class="Default" style="text-indent: 35.4pt;"><span style="color: #f3f3f3; font-size: 11pt;">O
günü hatırlıyorum. Atari salonunun kapısında boş boş oturmaktan sıkılmış aptal
veletlerdik. 11 yaşında falandık. Otoban kenarından ilahiler, din dersinde
öğrendiğimiz iki üç ilahi bitince popüler şarkılar söyleyip yürüyerek
Topkapı’ya gitmiş, kalabalığın arasına karışmıştık. Çok kalabalıktı. Kur’an
okunuyordu. Bir süre takıldık sonra sıkılıp atari salonuna geri döndük. <o:p></o:p></span></p><p class="Default" style="text-indent: 35.4pt;"><span style="color: #f3f3f3; font-size: 11pt;"> </span></p><p class="Default" style="text-indent: 35.4pt;"><span style="color: #f3f3f3; font-size: 11pt;">Daha
sonra oraya tekrar gittik. Aynı tayfa. Aspi, Sarı Barış ben. Bu kez kimse
yoktu. Orada geçen gün ağlayan işçi, sigortasız işine, cumhurbaşkanına
minnetini gösteren çiftçi yerli tohum ekemediği tarlasına, devlet erkânı kavga
etmeye geri dönmüştü. <o:p></o:p></span></p><p class="Default" style="text-align: justify;"><span style="color: #f3f3f3; font-size: 11pt;">Alanda
iki anıt mezar vardı. <o:p></o:p></span></p><p class="Default" style="text-align: justify;"><span style="color: #f3f3f3; font-size: 11pt;"> </span></p><p class="Default" style="text-align: justify;"><span style="color: #f3f3f3; font-size: 11pt;">- <i>“Biri
Özal, diğerini tanımıyom.” </i>Dedi Aspi. 11 yaşında bir çocuk için çok da
önemli değildi. Hangi anıt “Özal” onu bile bilmiyorduk. Zaten biz oraya mezar
ziyaretine gitmemiştik ki. Piramit gibi olan anıtın yola bakan kısmında
yaklaşık iki metre yüksekliğinde, dik, açılı mermer bir duvar keşfettiğimiz
için oradaydık. <o:p></o:p></span></p><p class="Default" style="text-align: justify;"><span style="color: #f3f3f3; font-size: 11pt;"> </span></p><p class="Default" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: #f3f3f3; font-size: 11pt;">Bahar sıcağında oradaydık çünkü o mermer manyak
kayıyordu. <o:p></o:p></span></p><p class="Default" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: #f3f3f3; font-size: 11pt;"> </span></p><p class="Default" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: #f3f3f3; font-size: 11pt;">Bir insanın 27 yıl öncesini hatırlaması gerçekten
garip bir his. Bu adiliğini hiç unutmayacağım belediye. <o:p></o:p></span></p><p class="Default" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: #f3f3f3; font-size: 11pt;"> </span></p><p class="Default" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: #f3f3f3; font-size: 11pt;">İntikam aramıyorum ama seni sevmediğimi bilmeni
istiyorum. <o:p></o:p></span></p><p>
</p><p class="MsoNormal" style="text-align: justify;"><span style="color: #f3f3f3;"><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span><span> </span>/20174</span><o:p></o:p></p>Sylvan Clownsonhttp://www.blogger.com/profile/11443192089193561194noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7400774624214639939.post-50005301078118651492022-10-21T07:22:00.002-07:002022-10-21T07:22:57.809-07:00/Son gün ilk gördüğüm.<p></p><div style="text-align: center;">Ah Cehennem!</div><div style="text-align: center;">Senin ateşin nedir ki</div><div style="text-align: center;">aşkın hârı yanında?</div><p></p><p class="MsoNormal"><o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal"></p><div style="text-align: center;">İnanma</div><div style="text-align: center;">yalandır söyledikleri.</div><div style="text-align: center;">aşıklarla değil</div><div style="text-align: center;">aptallarla dolacaksın kıyamet günü</div>
<!--[if !supportLineBreakNewLine]-->
<!--[endif]--><o:p></o:p><p></p>
<p class="MsoNormal"></p><div style="text-align: center;">Ah cennet!</div><div style="text-align: center;">bir sevişme sonrası</div><div style="text-align: center;">aklım gibi tenhasın.</div><o:p></o:p><p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: center;"><o:p> </o:p><span face="Calibri, sans-serif" style="font-size: 11pt;"> </span><span face="Calibri, sans-serif" style="font-size: 11pt;"> </span><span face="Calibri, sans-serif" style="font-size: 11pt;"> </span><span face="Calibri, sans-serif" style="font-size: 11pt;"> </span><span face="Calibri, sans-serif" style="font-size: 11pt;"> </span><span face="Calibri, sans-serif" style="font-size: 11pt;"> </span><span face="Calibri, sans-serif" style="font-size: 11pt;"> </span><span face="Calibri, sans-serif" style="font-size: 11pt;"> </span><span face="Calibri, sans-serif" style="font-size: 11pt;"> </span><span face="Calibri, sans-serif" style="font-size: 11pt;">/222010</span></p><span face=""Calibri",sans-serif" style="font-size: 11pt; line-height: 107%; mso-ansi-language: TR; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-bidi-font-family: "Times New Roman"; mso-bidi-language: AR-SA; mso-bidi-theme-font: minor-bidi; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: EN-US; mso-fareast-theme-font: minor-latin; mso-hansi-theme-font: minor-latin;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEifD8z3BzvznYUUbC-QJ1BydsOumVPD2TSptLQBrkt0nTW0CC6wmkZOXuFXk58VuC7yRMCc41rfAE-Y6tusCUNaqhegHYzgK8Y0QWqN6wBB6XffC6PqVY4lR1Cssj0QyjTgm3OT2uUb5eRK0wP1eHbpo04ikO4Y8jWgd6UaVYlbBxAKWzcpcpmVH_afHg/s1280/WhatsApp%20Image%202022-10-21%20at%2017.21.11.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="547" data-original-width="1280" height="274" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEifD8z3BzvznYUUbC-QJ1BydsOumVPD2TSptLQBrkt0nTW0CC6wmkZOXuFXk58VuC7yRMCc41rfAE-Y6tusCUNaqhegHYzgK8Y0QWqN6wBB6XffC6PqVY4lR1Cssj0QyjTgm3OT2uUb5eRK0wP1eHbpo04ikO4Y8jWgd6UaVYlbBxAKWzcpcpmVH_afHg/w640-h274/WhatsApp%20Image%202022-10-21%20at%2017.21.11.jpeg" width="640" /></a></div><br /></span>Sylvan Clownsonhttp://www.blogger.com/profile/11443192089193561194noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7400774624214639939.post-41134107130853742242022-10-16T23:00:00.000-07:002022-10-16T23:00:04.388-07:00ZAMAN MAKİNASI<p> </p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">Nasıl olduğu
önemli değil. Sabah kapının önünde bir zaman makinası buluyorsun. Sen işe gitmek
için debelenirken seni beş dakika daha uyumaya iten içindeki o tembel, o bahane
makinası diyor ki; <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“Aptal olma. Bir gün ortalarda
olmasan kimse fark etmez. Bu hiçbir şeyi değişmez.” </i><o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">Zaten ilk
gördüğünde onun zaman makinası olduğunu anlayabildiğin için kullanabiliyor
olman seni şaşırtmıyor. Talimatlar basit. <i style="mso-bidi-font-style: normal;">İçine
gir. Otur. Kemerini tak.</i> <i style="mso-bidi-font-style: normal;">Gitmek
istediğin yılı söyle. Görmek istediğin yeri aklından geçir.</i> Bir rocker
olduğunu farz ediyorum. Bir Müslümcü de olabilirsin. Önemli değil yani. Cihaza
yaklaşıp, <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“23 Eylül 1993 Michael Jackson
İstanbul Konseri”</i> diyorsun. Karşına boş bir arazi ve sıradan bir adam
çıkıyor. Şüphe yok, makine kusursuz çalışıyor. Her şey 1993 fakat öyle bir konser
aslında yaşanmamış. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">Hayal
kırıklığı içinde gemiye dönüp şansını bir kez daha denemeye karar veriyorsun. <i>“Acaba
Einstein gerçekten…”</i> Makine seni bir ayakkabı tamircisinin önünde
bırakıyor. Tabelaya bakıyorsun, <o:p></o:p></p>
<p align="center" class="MsoNormal" style="text-align: center;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;">“MC 2 ayakabıcılık.<br />
Hermann ve Jacob Einstein. <br />
(Başka şubemiz yoktur.)”</i> <br style="mso-special-character: line-break;" />
<!--[if !supportLineBreakNewLine]--><br style="mso-special-character: line-break;" />
<!--[endif]--><o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify;">yazıyor. İçerideki kır saçlı, kıt
akıllı adam babasının işini devam ettirmeye çalışan Albert’tan başkası değil. MC
1’i tefeciye kaptırmış, müşteriye yanlış para üstü veriyor. Abi bu ne saçmalık!<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">Hayır. Bu işte
bir acayiplik var. Makine gerçek. Adının herhangi bir isim olduğu kadar eminsin.
Ama ya tarih? Ya onca kanıt? Makinaya dönüyorsun. <i style="mso-bidi-font-style: normal;">İçine gir. Otur. Kemerini tak...</i> Birazdan bunu o kadar çok
yapacaksın ki içinden talimatları tekrarlamana gerek kalmayacak. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">Bin beş yüz
bilmem kaç. Bir taverna. Bir adam kanuni. Oha artık! Bu da mı yalan! <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">Düğmeler,
ışık, filan derken yıl 1236. Anadolu beyliklerle değil bayanlıklarla dolu çok
kibar bir semt. Hayır, hayır, hayır… Kesin bir şeyler dönüyor ve bunu anlamalısın.
<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">Tarihçilerden
oluşan bir tarikatın gizli gizli dünyadaki tüm kayıtları değiştirip sırf makara
olsun diye torunlarıyla dalga geçtiklerini düşünüyorsun. Oysa bu zamana dek dünyayı
aslında 4 ninja kaplumbağanın yönettiğini düşünüyordun. Aileydi değil mi?
Olsun, onlar da aile gibiydi. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">Uyuz olup tarihteki
bu bozulmanın başladığı yeri arıyorsun. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">Roma dönemi.
Hiç yanmamış. Önünde sezar salata masanın başındaki adam diğerine sesleniyor.
(Sirke) Sende mi Brütüs?<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">Helenistik
dönem; Platon iki kelimeyi bir araya getiremeyen bir kasap, Büyük İskender
şişman bir Bursalı. O dönemde Bursalının ne işi var deme. Coğrafya kesine yakın
bilimlerden biri. Antik Yunandasın. Zeus bir ineğe hallenirken üzerine yıldırım
düşen bir çiftçi. Afrodit 300 kilo, kolunda Hermes, sırtını sütuna yaslamış
senden sigara istiyor. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">Bir yanlışlık
olmalı. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">Biraz da merak
ediyorsun hani, neler oluyor filan diye. Makinaya atladığın gibi daha geçmişe
gidiyorsun. Avcı toplayıcıların aslında avcılığı sadece spor olarak
yaptıklarını görüyorsun. Toplayıcılar ise ilk polislermiş. Hala aynı gerçi.
Ortada bir bok yok ama bağırıyorlar <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“Topla
bunu! Topla bunu!”</i><o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">Kesmiyor, daha
da geçmişe gidiyorsun. Homo erectus tembelin teki çıkyıor. Ayağa kalkan ilk şey
aslında evrimini tamamlayamamış bir balık türü. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">Daha da
geçmişe. Bu mevzuyu anlamalısın. Maymun sandığımız atalarımız aslında kısa
paçalı takım elbise giymiş plaza abileri çıkıyor.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Aha bozdun gerçekliği. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">Ama nasıl
sinirlisin. <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“Başlarım böyle gerçekliğe.”</i>
deyip geçmişi köklüyorsun. Eksi on üç buçuk milyar küsur, kaçsa artık, eksi
bir. Işık bükülüyor ve sen bir pırt sesiyle zamanı yırtıp çıkıyorsun. Evet az
önce büyük patlamanın öncesine geçtin. Ne? Küçük bir pırt mı? Olsun o bir
teoriydi zaten. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">Zamanın
öncesinde ele benzemeyen iki uzuv seni bağladıkları makinadan çıkartıyorlar. Uzaktan
kendini görüyorsun. Tam anlamıyla bir soğansın. Kat kat. Kokulu bir bitki. Üzerine
ışın filan tutuyorlar. Tüm gerçekliğinin kırıldığını anlayıp keşke işe
gitseydim diye düşünüyorsun. Soğanın evrenden önce yaratılmış olması bir soğan
olarak sana gurur verse de insan olarak yaşadığını sandığın gerçeklik için
içten içe kırgınsın. Buruk bir sevinç. Göz yaşartıcı bir koku. Ağlıyor musun?<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">Aslında
anlamıyorsun. Sen sadece bir bitkisin dostum. İnsan gibi hissetsen bile bir
bitkinin nasıl hissettiği konusunda tahminden öte fikrin yok yani. Şimdi, bir
zaman makinası görürsen insana yakışanı yap ve onu parçala. <o:p></o:p></p><p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><br /></p><p class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"></p><p align="right" class="MsoNormal" style="text-align: right;">/22019<o:p></o:p></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjKWBNFgAD72cQepVfpKpVPCtLhU6oYpWF96CbZK3AOsQV2dzIIb5EuXoCXmqQfv1QY-4rkQwql4qn_gVNvxnR3X9OX25nNoxDARxY2UkQhL-nZCEh0o136DDlxJpa8PYwlAqZzAevQIsUKMxtnqmpS3Qb2kjyUfdVxQ43GIVBx4QfZtM1THZWVy1Ff7g/s612/istockphoto-1291334509-612x612.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="441" data-original-width="612" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjKWBNFgAD72cQepVfpKpVPCtLhU6oYpWF96CbZK3AOsQV2dzIIb5EuXoCXmqQfv1QY-4rkQwql4qn_gVNvxnR3X9OX25nNoxDARxY2UkQhL-nZCEh0o136DDlxJpa8PYwlAqZzAevQIsUKMxtnqmpS3Qb2kjyUfdVxQ43GIVBx4QfZtM1THZWVy1Ff7g/s16000/istockphoto-1291334509-612x612.jpg" /></a></div><br />Sylvan Clownsonhttp://www.blogger.com/profile/11443192089193561194noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7400774624214639939.post-80591701854945423992022-10-16T22:52:00.003-07:002022-10-16T22:52:46.806-07:00Düşünce Terörü.<p class="Default" style="text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 11.0pt;">Düşünce
tarzımız, dinlediğimiz müzik, okuduğumuz kitap, savunduğumuz park, söylediğimiz
söz, Tanrı’ya tapınma şeklimiz, bilime bakışımız, derimizin rengi, gözümüzün
şekli, kafamızın yuvarlaklığı, konuşma tarzımız, yürüyüşümüz, duruşumuz,
saçlarımızın boyutu, sakalımızın şekli, makyajımız, kokumuz, ve sair… Bunun
gibi binlerce sebeple defalarca "Terörizmle" suçlandık. Son yılların
modası: Haydi sen de seç! Neyin teröristisin öğren!<o:p></o:p></span></p><p class="Default" style="text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 11.0pt;"> </span></p><p class="Default" style="text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 11.0pt;">Sanırım
ben de senin gibi bir terörsitim. O kadar farklı sebepten bir şekilde terörle
iltisaklandım ki neyin teröristi olduğumu bulamaz haldeyim. Ve bu şartlar
ışığında anlıyorum ki herkes teröristtir ve her şey terörle
ilintilendirilebilir. <o:p></o:p></span></p><p class="Default" style="text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 11.0pt;"> </span></p><p class="Default" style="text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 11.0pt;">Dinler
terördür. Devletler derinliklerinde terör büyütür. Örgütlerin tamamı, sağcı,
solcu, insanla ilgili, doğayla ilgili, uzayla ilgili, hayvanla ilgili; lakin
ilgilendiği şey dahil aslında sadece parayla ilgili tüm dernekler teröristtir.
Elbette ‘Siirt <i>Kush S</i>evenler Derneği’ dahil. Gönderme yapmışken; Afrika
teröristtir. Ve yedi kıtaya yayılmış tüm ülkeler. <o:p></o:p></span></p><p class="Default" style="text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 11.0pt;"> </span></p><p class="Default" style="text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 11.0pt;">Feministler
teröristtir. LGBT-İ teröristtir. Her harfi ayrı terör barındırır. Birbirleriyle
üremeden sevişerek, seks hayatı tek düzlemde salınan <i>düzcinsel birey</i>lerin
üreme şansını baltalarlar. Ağaçları ve hayvanları kurtarmak adına savaşanlar doğa
teröristidir. Avcıların, madencilerin, siyanürle altın arayan namuslu iş
insanlarının ekmeğiyle oynarlar. Irkçı olmayanlar teröristtir. Irkçılar da
teröristtir ama daha aptaldırlar. Faşizm, Sosyalizm, Kapitalizm, Şintoizm,
Teoizm ve diğer tüm izmler terör fikrini pompalarlar. Demokrasi terörü savunur,
çünkü eşit değiliz. Eşitlik, özgülük ve adalet kelimelerini en çok teröristler
kullanır. Sağcılar solcuların kahvelerini taradı bir zaman. Bu terördü.
Solcular silahlanıp sağcıların kahvesini taradı. Bu da terördü. Dinciler
laikleri domuz bağı yaptılar. Avcılarda bir evin bodrumunda cesetler bulundu.
Terördü. Laikler başörtüsünü yasakladılar. Terör ki ne terör. Din elden gitti. <o:p></o:p></span></p><p class="Default" style="text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 11.0pt;"> </span></p><p class="Default" style="text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 11.0pt;">Din
elden gitti de, kafaya geçti. Sonra ekonomi skildi vatandaşın beli büküldü
filan ama bu konular Terörün yanında çerez. Tam gaz devam o halde. <o:p></o:p></span></p><p class="Default"><span style="font-size: 11.0pt;"> </span></p><p class="Default" style="text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 11.0pt;">Uyuşturucu
kartelleri, mafyalar, mahalle ağır abileri teröristtir. Uzun saçlı, küpeli
erkeklerin tamamı teröristtir. Kızlar, hele o kızlar yok mu. Alayı… Sonra
kuruyemişçiler, kuyumcular, tavuk dönerciler, motorsikletli kuryeler
teröristtir. Arabalar kırmızı ışıkta beklerken onlara bir şeyler satmaya
çalışan teröristleri de hatırlamakta fayda var. Sonra dilenciler, kartoncular, gelin
arabalarının önüne atlayan çocuk teröristler. Alayı pislik. <o:p></o:p></span></p><p class="Default"><span style="font-size: 11.0pt;"> </span></p><p class="Default" style="text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 11.0pt;">Göçmenler
teröristtir. Çünkü ucuza çalışıyorlar. Bankalar, bankacılar, bankaya para
yatıranlar teröristtir. Ekonomistler, dolar simsarları da terörist. Ev sahipleri
teröristtir, her ay maaşımın yarısını onlara ödemezsem beni emniyete şikayet
edeceklerini söylüyorlar. Başka ev baksam emlakçılarla uğraşmak zorunda
kalacağım. Mülk terörüne onlar yataklık eder. Bakkal, market, manav, pazarcı,
elektrik dağıtım şirketleri, su faturası ödediğim o yer, doğalgaz şirketi,
internet servis sağlayıcı, kırtasiyeler, giyim şirketleri, ulaşım firmaları
daha adını sayamadığım bir sürü şey… Hepsi terörist. Çünkü cüzdanımı
boşalttılar. <o:p></o:p></span></p><p class="Default"><span style="font-size: 11.0pt;"> </span></p><p class="Default" style="text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 11.0pt;">Moda
programları bir zihin terörüdür. Modacıların çoğu teröristtir. Kalan az bir
kısmı ise sempatizandır. Pahalı markalara parası yetmez. Yemek programları
fakire terördür. Televizyon terörün dibidir. İnstagram bir hayat tarzı
terörüdür. Twitter her türlü teröriste söz hakkı tanıdığı için bir terör
yuvası, tiktok saçmalık terörizmini yaymaya çalışan bir terör inidir. Feysbuk sattığı
kişisel veriler yüzünden bir terör suçu işlemiştir. <o:p></o:p></span></p><p class="Default" style="text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 11.0pt;"> </span></p><p class="Default" style="text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 11.0pt;">Alt
komşum bir terörist çünkü inancını özgürce yaşamak istiyor. Üçüncü kattakiler
tam terörist çünkü başka bir dil konuşuyorlar. İkinci katta da teröristler var.
Onlarla hiç tanışmadım ama terörist olduklarından kesinlikle eminim. Giriş kat
boş. Ama önceki sahipleri tam teröristti. Misafirleri filan gelir geç saatlere
kadar gülüşürlerdi. Ben de onlara göre bir teröristim. Çünkü inancını özgürce
yaşamaları, hangi dili konuştukları, uyrukları filan umurumda değil. <o:p></o:p></span></p><p class="Default" style="text-indent: 35.4pt;"><span style="font-size: 11.0pt;"> </span></p><p style="text-align: justify;">
<span style="font-family: "Calibri",sans-serif; font-size: 11.0pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-bidi-font-family: "Times New Roman"; mso-bidi-language: AR-SA; mso-bidi-theme-font: minor-bidi; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: EN-US; mso-fareast-theme-font: minor-latin; mso-hansi-theme-font: minor-latin;">Çocuğum misal geçen gün evde terör estirdi. Sokağa
yolladım. Yarım saat sonra ekip geldi. Onlar da bir nevi güvenlik teröristi ama
aramızda kalsın. Üçüncü katta oturan terörist piç, çocuğumu ve sokaktaki diğer
teröristlerin çocuklarıyla işbirliği yapıp, örgütlü bir şekilde top oynadıkları
ve arabasının kaportasına şut çektikleri gerekçesiyle terörle mücadeleye haber
vermiş. DGM’ye çıktılar. Mahkeme tüm çocuklara 25 yıl verdi. 35-40 yaşına
geldiklerinde filan onları tekrar görebileceğiz. Ama ben artık bir teröristle
aynı evi paylaşmak istemiyorum. Bu yüzden onu tekrar terörizmle suçlayıp bir
süre daha uzaklaştıracağım.</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="font-family: "Calibri",sans-serif; font-size: 11.0pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-bidi-font-family: "Times New Roman"; mso-bidi-language: AR-SA; mso-bidi-theme-font: minor-bidi; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: EN-US; mso-fareast-theme-font: minor-latin; mso-hansi-theme-font: minor-latin;"><br /></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="font-family: "Calibri",sans-serif; font-size: 11.0pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-bidi-font-family: "Times New Roman"; mso-bidi-language: AR-SA; mso-bidi-theme-font: minor-bidi; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: EN-US; mso-fareast-theme-font: minor-latin; mso-hansi-theme-font: minor-latin;"><br /></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="font-family: "Calibri",sans-serif; font-size: 11.0pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-bidi-font-family: "Times New Roman"; mso-bidi-language: AR-SA; mso-bidi-theme-font: minor-bidi; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: EN-US; mso-fareast-theme-font: minor-latin; mso-hansi-theme-font: minor-latin;"><br /></span></p><p style="text-align: justify;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiZ6OJA2olaMvIwOiQIa7nQIu4e-ZosTMy_vEdgqpSHiZXlRzWiWL6FLQfnG-83TMHD011N5noRuPdFiTvKCdVRBH_IaESSVVH88ZgzkY9AaMzmUj6wEpUteGej30HBHuPSeEBY3Nlsy8yfjUIVbhVjxf9AcbAkpJounXtA_oe2JHylwNq2mXiXZ9eIEQ/s2000/comic-speech-bubble-with-kaboom-text_1308-70568.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1912" data-original-width="2000" height="306" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiZ6OJA2olaMvIwOiQIa7nQIu4e-ZosTMy_vEdgqpSHiZXlRzWiWL6FLQfnG-83TMHD011N5noRuPdFiTvKCdVRBH_IaESSVVH88ZgzkY9AaMzmUj6wEpUteGej30HBHuPSeEBY3Nlsy8yfjUIVbhVjxf9AcbAkpJounXtA_oe2JHylwNq2mXiXZ9eIEQ/s320/comic-speech-bubble-with-kaboom-text_1308-70568.jpg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><p></p><p align="center" class="MsoNormal" style="text-align: center;">Siktir! Polisi
arayayım derken yanlışlıkla kendimi patlattım.<o:p></o:p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<p align="right" class="MsoNormal" style="text-align: right;">/22819<o:p></o:p></p></div><p style="text-align: justify;"><br /><span style="font-family: "Calibri",sans-serif; font-size: 11.0pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-bidi-font-family: "Times New Roman"; mso-bidi-language: AR-SA; mso-bidi-theme-font: minor-bidi; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: EN-US; mso-fareast-theme-font: minor-latin; mso-hansi-theme-font: minor-latin;"><br /></span></p><p style="text-align: justify;"><span style="font-family: "Calibri",sans-serif; font-size: 11.0pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-bidi-font-family: "Times New Roman"; mso-bidi-language: AR-SA; mso-bidi-theme-font: minor-bidi; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: EN-US; mso-fareast-theme-font: minor-latin; mso-hansi-theme-font: minor-latin;"> </span></p>Sylvan Clownsonhttp://www.blogger.com/profile/11443192089193561194noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7400774624214639939.post-47147367542168520072022-06-16T06:22:00.000-07:002022-06-16T06:22:04.771-07:00Düşünüp vardığım noktada oturup kaldım.<div>Sen başka bir zaman çizgisini </div><div>diğerlerinin aynı gibi yaşarken </div><div>ben balkondaydım.</div><div><br /></div><div><div>Anlamadan geçen bir ömür gibi</div><div>haybeye koştum hep aksi bir yönde. </div><div>Ve sonra macera anlamını yitirdi</div><div>işleri yetiştirme telaşından.</div></div><div><br /></div><div>Bir baktım balkondayım. </div><div><br /></div><div>Bir yere gidesim yoktu. </div><div>Ne çöl güneşi</div><div>ne şehir pusu.</div><div>ne çocuk sesi </div><div>ne orman kokusu.</div><div>'İsterse cesedimi kazısınlar!'</div><div>diye bağırıyordu sallanan sandalyesinde </div><div>çiftesini okşayan içimdeki inatçı piç. </div><div>"Bir sürü dostumu</div><div>gömüp geldim buraya kadar."</div><div><br /></div><div>Bak, geride bıraktığımız bu yol ceset dolu.</div><div><div><br /></div><div>Toprağın üstünde gömülü ölüler...</div></div><div>toprağın altındaki ölüler</div><div>denizde yüzen ölüler.</div><div>yanımdan geçip giden, sadece bir kez gördüğüm,</div><div><div>evlerinde, sokakta, uzaktaki ölüler... </div></div><div>hepsi de kaşınan bir köpek gibi sallantılı,</div><div>ölümle devinen dünyanın </div><div>etiyle beslenen birer asalak gibi dökülüp gittiler.</div><div><br /></div><div>ben de başkalarının yanından geçtim. </div><div>beni de sadece bir kez gördüler. </div><div><br /></div><div>çünkü sen alternatif bir zaman çizgisini</div><div>bir mucize yerine sıradan bir şey gibi </div><div>yaşayıp ölürken ben buradaydım. </div><div>balkonda, </div><div>kendimi göğün altına kilitlemiş</div><div>o bildik boşluğu teneffüs ediyordum.</div><div></div><div>Zihnimdeki arapsaçı artık lepiska, </div><div>ne düğümler çözdüm anlatsam inanmazsın. </div><div>düşündüm tüm gidişleri ve geride kalışları.</div><div></div><div>Yine de hiçbiri Red-Kit'in gidişi kadar </div><div>acıklı gelmedi bana.</div><div><div><br /></div><div>Benimse hiç gidesim yoktu. </div><div>İçimde yok olmaya direnen tarih öncesi bir yapı, </div><div>on bin yıl aynı yerde kalma isteği.</div><div><br /></div><div>zamana direndim </div></div><div>ama duvarlarımda </div><div>tanımadığım iki salağın ismini taşıyorum.</div><div><br /></div><div><div><br /></div></div><div>/22616</div>Sylvan Clownsonhttp://www.blogger.com/profile/11443192089193561194noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7400774624214639939.post-25934901775144408972022-06-15T05:52:00.003-07:002022-06-15T05:52:48.792-07:00/kuş yükü<p><br /></p><p>kuş olmayan bilmez</p><p>kuş olmanın yükünü</p><p>sürekli bir düşüş hissi,</p><p>ve irtifa kaygısı. </p><p><br /></p><p>Sen hiç kanat çırptın mı?</p><p>hiç soğukta uçtun mu? </p><p>kuş olduğunu bilmez kuş</p><p>Sen insan olduğun bildin mi?</p><p><br /></p><p>/22615</p>Sylvan Clownsonhttp://www.blogger.com/profile/11443192089193561194noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7400774624214639939.post-69178649170264507322022-06-10T04:36:00.001-07:002022-06-10T04:36:05.465-07:00nereye?<p>onca farklı yolun<br />anca giden yolcularıyız.<br /><br />dilimizde avuç tadı. </p><p><br /></p><p>/22106</p>Sylvan Clownsonhttp://www.blogger.com/profile/11443192089193561194noreply@blogger.com0